16. Hukuk Dairesi 2018/2575 E. , 2021/3444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 08.04.2021 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat ... , ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “ davacıların taşınmazı fiilen ne şekilde kullandıkları yönünde bir açıklamada bulunmadıkları gibi, keşifte dinlenen tanıklar da satış sözleşmesine konu olan yerin neresi olduğu yönünde beyanda bulundukları ancak tanıklardan dava konusu olan ve (A) harfi ile gösterilen bölümün kadastro tespit tarihinde fiili kullanıcısının kim olduğunun sorulmadığı belirtilerek, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılması ve yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın tespit tarihi itibariyle kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1400 ada 8 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan "iş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yılından beri ... Kızı ..."in kullanımındadır" şerhinin kaldırılarak, "iş bu taşınmazın harita mühendisi bilirkişinin 03.04.2017 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 319 metrekarelik kısmı ... oğlu ... ve ... oğlu ..."ın, geri kalan kısmı ise Hasan kızı ..."in fiili kullanımındadır" ibaresinin şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacılar tarafından yatırım amacıyla satın alındığı ve davacıların asli zilyet oldukları kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendinde, orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Bu maddenin amacı, kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Anılan yasa maddesine dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için, öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tarafların tanıkları, dava konusu taşınmaz bölümünde kadastro tespiti sırasında davacıların zilyetliğinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuş olduklarına göre, Yasa’nın aradığı anlamda fiili kullanımın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.