3. Hukuk Dairesi 2017/8374 E. , 2019/4599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılar ile arasında 08.10.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu ve 08.12.2010 tarihli fesihname ile tarafların karşılıklı alacak ve borçlarının olmadığında anlaşıldığını, buna rağmen davalıların kendisine karşı kira alacağı bulunduğundan bahisle icra takibine geçtiğini, takibe itiraz sonrası itirazın kaldırılması davası açıldığını, icra mahkemesinin hükmünde davalılardan Yeni Halıcı Turizm’in davasının reddedilmesine rağmen takibin bu davalıya ilişkin bedel düşürülmeden devamına karar verildiğini beyan ederek Marmaris 1.İcra Müdürlüğü’nün 2014/2269 esas sayılı takibindeki 299.512,19 TL’lik borçtan sorumlu olmadığının tespitine ve davalıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davacı tarafından sunulan belgede oynamalar olduğunu, kiraya veren olmak için malik olmak gerekmediğinden tapudaki hisselerin kira bedellerinin belirlenmesinde bir etkisinin olmadığını, fesih iradesinin bölünemez bir irade olması nedeniyle tek bir kiralayan tarafından imzalanan fesihnamenin geçersiz olduğunu, davacının borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunamadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; fesih iradesi bölünemez bir iradeyken alacağa ilişkin hakkın bölünebilir bir talep olduğu, bu nedenle davalı şirket yetkilisi ..."ın yapmış olduğu ibralaşma işleminin ancak kendi payına düşen kira bedeli için geçerli olduğu, bu haliyle davacının fesihnamedeki iradenin kiraya verenlerin hepsi adına yapıldığı iddiasının kabul edilemeyeceği, kira sözleşmesinde birden fazla kiraya veren olması durumunda, sözleşmede aksi belirtilmediği müddetçe, her bir kiraya verenin kira parasının eşit bir payına sahip olacağı gerekçesi ile davanın 82.883,25 TL üzerinden kısmen kabulüne, ... İcra Dairesi 2014/2269 Esas sayılı takibin bu miktar üzerinden iptaline, davalı aleyhine kötü niyet tazminatı yüklenmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır.
İcra takibi, taraflar arasında akdedilen 08.10.2006 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesine ek olarak düzenlenen 05.11.2008 tarihli ek kira protokolüne dayanmaktadır. 05.11.2008 tarihli ek kira protokolü, “işbu protokol 08.10.2006 tarihinde 10 özel maddeden oluşan, kiralayan Yeni Halıcı Tur. Tic. A.Ş – ... Salakoslu – ..., kiracı; Maksin Turizm ve Ticaret Ltd. Şirketi arasında akdedilen kira sözleşmesine ek olup onun ayrılmaz parçasıdır.” hükmünü içermektedir.
08.10.2006 tarihli kök kira sözleşmesi Hususi Şartlar 1. maddesinde “Kira süresi 2 yıl olup kira başlangıç tarihi 08.10.2006 olup, kira sözleşmesinin sona erme tarihi 15.11.2008 tarihidir. ..., kiracı 15.05.2007 tarihinde 30.000-euro peşin ve 15.05.2008 tarihinde 30.000.eoru peşin ve net olarak kira bedellerini ödeyerek, kiralayan bu nedenle 08.10.2008 – 15.11.2008 tarihleri arasında herhangi bir kira bedeli talep etmeyecektir. Kira bedelleri Yeni Halıcı Turizm A.Ş."ye yapılacak olup diğer kiralayanlar ne kiracıdan ne de Yeni Halıcı Turizm Tic. A.Ş."den kira bedeli talep etmeyecektir.” hükmüne yer vermiştir.
08.12.2010 tarihli fesihname; “08.10.2006 tarihinde .... akdedilen kira sözleşmesi 15.10.2008 günü ilave ek kira protokolü ile birlikte ..., taraflar arasında karşılıklı alacak ve borç yoktur. ...,15.10.2008 tarihli ek kira anlaşması karşılıklı olarak fesh edilmiştir. Karşılıklı alacak ve borç yoktur.” şeklinde düzenlenmiş olup kiracı ve kiraya verenlerden Yeni Halıcı Tur. Tic. A.Ş tarafından imzalanmıştır.
Mahkemece; her ne kadar fesihnamenin davalılardan Yeni Halıcı Turizm A.Ş"yi ilgilendirdiği belirtilerek bu davalının kira parasındaki payı belirlenerek karar verilmiş ise de ek kira protokolünün kök kira sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğu, kök kira sözleşmesinde kira bedelleri Yeni Halıcı Turz. A.Ş"ye ödenecek olup diğer kiralayanların kiracıdan ve de kiralayan Yeni Halıcı Turz. A.Ş"den kira bedeli talep edemeyeceği düzenlemeleri karşısında davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.