Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6014 Esas 2019/5738 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6014
Karar No: 2019/5738
Karar Tarihi: 27.06.2019

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6014 Esas 2019/5738 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, teyzesi adına sahte imza atarak sahte kira sözleşmesi düzenlemekle suçlanmıştır. Sanık, iddiaları kabul etmeyerek teyzesinin kendisine vekaletname verdiğini söylemiştir. Mahkeme, arsanın gerçek sahibinin sanık olduğunu ve sahtecilik kastı olmadığına dair deliller bulunduğundan, sanık hakkında beraat verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı dikkate alınmadığı için, sanığın sadece kendi alt-soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gereken hakların belirtilmediği ve bu nedenle bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/6014 E.  ,  2019/5738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında, teyzesi ... adına sahte imza atmak suretiyle sahte kira sözleşmesi düzenlediğinin iddia ve kabul olunması; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek teyzesinin arsayı kiraya vermesi hususunda kendisine vekaletname verdiğini, bu şekilde arsayı katılana kiraladığını ifade etmesi; tanık ..."in, sanığa umumi vekaletname verdiğini, her ne kadar kiralanan yer tapuda kendisinin adına kayıtlı olsa da, arsanın gerçek sahibinin sanık olduğunu, kendisinin adına imzalamış olsa bile muvafakatının olduğunu beyan etmesi; katılanın ise, aşamalarda ... adına atılmış imzanın sanık tarafından atıldığını bildiğine dair beyanlarının bulunması karşısında; tüm dosya kapsamından sahtecilik kastı ile hareket etmediği anlaşılan sanık hakkında beraat yerine, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
    2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.