Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1611
Karar No: 2020/6120
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1611 Esas 2020/6120 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2020/1611 E.  ,  2020/6120 K.

    "İçtihat Metni"


    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/2, 168/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 ve 20,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dai... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli ve 2011/165 esas, 2012/62 sayılı kararının, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2013/26301 esas, 2016/2143 karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin... Ağır Ceza Mahkemesinin 02/01/2019 tarihli ve 2011/165 esas, 2012/62 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ...4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/03/2019 tarihli ve 2019/217 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/07/2019 gün ve 94660652-105-46-5972-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/04/2020 gün ve 2020-22571 sayılı yazısında eksiklik giderme talebine atıf yapılan 03/08/2019 gün ve 2019-80901 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında yer alan, “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayılmaktadır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
    Somut olayda sanık Avukat ..."ın müvekkiline ait 940,41 Türk lirasını 2007 yılında tahsil ettiği, ancak anılan parayı müvekkiline 2009 yılı içerisinde verdiği, arada geçen süre dikkate alındığında... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2012 tarihli kararı ile sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesini müteakip, müştekinin anılan olaya ilişkin olarak verdiği 23/11/2018 tarihli dilekçesi ile şikayet tarihinden önce sanık Avukatın büroda bulunmadığı sırada sanığın bürosuna giderek olaya konu paranın kendisine ödenmesi amacıyla cep telefonu numarasını büroda çalışanlara bıraktığı, ancak telefon numarasını bizzat sanığa vermediğinden bahisle kendisine ulaşılamadığı, bu halde sanığın 940,41 Türk lirası kadar küçük bir miktarı ödememesi konusunda bir kusurunun bulunmadığı, dilekçesinde belirttiği hususları esas Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında ileri sürmediği, bu nedenle yeni delil olarak değerlendirilmesi

    gerektiğini beyan ettiği, yine sanık müdafiinin yargılamanıın yenilenmesi talebini içerir 05/12/2018 tarihli dilekçesinde sanığın müvekkile ait parayı geç ödemesi konusunda bir kusurunun bulunmadığı, katılanın adresini ve telefon numarasını tüm araştırmalara rağmen bulamadığı, katılana ait adrese bütün çabalarına rağmen ulaşamadığına tanıklık edecek ...ile ..."ın Mahkemesince yapılan yargılama esnasında dinlenilmediği, bu halde kesin hükümden önce meydana gelen ancak Mahkemenin bilgisine sunulmayan tanık beyanlarının yeni delil niteliğinde olduğu cihetle, yargılamanın yenilenmesi talebi olarak ileri sürülen deliller ile katılanın kararın kesinleşmesini takiben Mahkemeye sunduğu 23/11/2018 tarihli dilekçesinde bildirdiği hususlar birlikte değerlendirildiğinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 318 ilâ 320. maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesini gerektirecek mahiyette olup olmadığının tespiti bakımından, kabule değer görülerek, toplanacak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, yargılamanın yenilenmesinin kabul veya reddine karar verilmesinin uygun olacağı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca ...4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/03/2019 tarihli ve 2019/217 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma kurumunun, sadece sanığa değil aynı zamanda ve öncelikle, mağdurun zedelenen hukukunun düzeltilmesine hizmet amacı gütmesi ve biçimi itibariyle bir ceza yargılaması müessesesi olsa da, fail ile devlet ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi ceza hukukunu da ilgilendirmesi nedeniyle karma bir hukuki niteliğe haiz olduğundan, uzlaşma hükümlerinin yalnızca yürürlüğe girdikleri sıradaki işlem ve olaylar bakımından değil, TCK’nın 7/2. maddesi gözetilerek, sanık lehine olması halinde kesinleşmiş, infaz edilmekte ve hatta infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği, bu sebeple söz konusu suçun yasa değişikliği nedeniyle uzlaşmaya tabi olduğu hususunun mahallinde gözetilebileceği tespit edilerek yapılan incelemede;
    Müştekinin hissedar olduğu taşınmaz üzerindeki kamulaştırma bedelinin artırılması ve yasal faiz talebine ilişkin davalarda vekilliğini üstlenen avukat sanığın, müşteki ile birlikte toplam 25 hissedara ait parayı davanın kazanılması sonrası idareden tahsil ettiği ve diğer hissedarlara ödeme yaptığı halde müştekinin hakettiği 940,41 TL parayı 28 ayı aşkın süre geçtikten sonra hesabına gönderdiği, böylece bu sürede uhdesinde tutarak atılı suçu işlediği iddia edilen olaya ilişkin verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinden geçerek onandığı,
    Sonrasında müştekinin ve sanığın verdiği dilekçelerde; sanık ile müştekinin davanın kazanılmasından sonra irtibat kuramadığı, sanığın, müştekinin telefon, adres ve hesap numarasına ulaşamadığı, müştekinin sanığın işyerini arayarak, işyerinde bulunan kişiye sanığın parayı kimseye vermemesini gelip alacağını belirttiği, bu yüzden paranın bekletildiği ve müştekinin aramalara rağmen bulunamadığı, bu durumlara tanık olan kişilerin de olduğu sebepleriyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu,
    Mahkemenin ise; müştekinin aşamalarda, sanıkla irtibat halinde olduğuna ve telefon ve adres bilgilerinin bulunduğuna hatta sonrasında kuzenlerinden davanın sonuçlanıp ödemelerin diğer hissedarlara yapıldığını öğrenince aramasına rağmen cevap verilmediğine dair beyanlarda bulunduğu, kaldı ki müşteki adına bir tevdi mahalline paranın makul sürede yaptırılması lazımken 28 ayı aşkın süre bekletildiği gerekçeleriyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verdiği ve bu kararında merci tarafından kesinleştirildiği nazara alındığında;

    Müşteki dilekçesinin ve sanığın adres araştırmaya ilişkin çabasına dair bahsettiği tanıkların beyanlarının sübuta etkili yeni bir delil olarak değerlendirilemeyeceği, yargılamanın yenilenmesi talebine dair mahkeme değerlendirmesinin yerinde olması nedenleriyle ...4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/03/2019 tarihli ve 2019/217 değişik iş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan talebin REDDİNE, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi