Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14416 Esas 2017/8119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14416
Karar No: 2017/8119
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14416 Esas 2017/8119 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, işyeri devri sözleşmesi sonrasında davacının tacir olarak basiretli davranmadığını, borcunu ödemediğini ve işyerini boşaltmak zorunda kaldığını iddia ederek davayı reddetmiştir. Ancak mahkeme, davalının sözleşmeyi açıklama amacıyla tutulan tutanakta iddia ettiği gibi davacı tarafından ikinci bir sözleşme imzalanmadığını, takip sebebiyle borçlu olunmadığını ve takibin kötüniyetle yapılmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle davanın kabulü ile davacının takip sebebiyle borçlu olmadığına ve kötüniyet tazminatına hükmedilmemesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu (TTK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK)
19. Hukuk Dairesi         2016/14416 E.  ,  2017/8119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan işyeri devri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalının başlattığı takipte dayandığı bilgisayarla yazılmış ikinci bir sözleşmeyi kabul etmediklerini, buradaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4115 E. sayılı takip dosyası nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında devir sözleşmesi başlıklı bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin açıklanması amacıyla elle yazılmış bir tutanak tutulduğunu, davacının iddia ve taleplerinin haksız olduğunu, davacı tarafın borcun bitiminden sonra dükkanın resmi devrini yapmayı ve iki yıllık kira sözleşmesi yapmayı taahhüt ettiğini, bunun sağlanmaması halinde müvekkilinin ödediği 63.000-TL"nin iki katı olan 126.000-TL’nin cezai şart olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin edimini tam olarak yerine getirip borcunu ödediğini, ancak mülk sahibi ile davacı arasında imzalanan kira sözleşmesinde yer alan devir yasağını gerekçe göstererek mülk sahibinin yeni kontrat yapmaması nedeniyle müvekkilinin işyerini boşaltmak zorunda kaldığından, iyi niyetli olarak cezai şart istemeyip sadece ödedikleri bedeli geri istediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının işlettiği oto yıkama işyerinin davalıya devredildiği, işyerinin davalıya devrinden sonra, bir süre davalı tarafından işletildiği, işyerinin üçüncü bir kişiden kiralanmış olması sebebiyle mülk sahibinin kiracıyı tahliye etmek için girişimde bulunduğuna dair dosyada bir bilginin bulunmadığı, işyeri devri yapan davalının tacir sıfatıyla basiretli davranması gerektiği, dinlenen bir kısım tanıkların mülk sahibinin kiracının kimliğinden çok kiranın zamanında ödenmesine önem verdiğini ifade ettiği, davalının kira kontratı yapmak üzere mal sahibine başvurduğuna, talebinin kabul görmediğine ve kiraların düzenli ödendiğine dair hiçbir delililin bulunmadığı, sözleşmeyi feshettiğini söyleyen davalının devraldığı şeyleri iade etmek için girişimde bulunduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, işyerini devralan davalının akdi feshedip ödediğini geri alması için gerekli şartlar oluşmadığından ve icra takibine konu ettiği meblağı tam olarak ödediğini ispatlayamadığından davanın kabulü ile davacının takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, takibin kötüniyetle yapıldığı tespit edilemediğinden davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.