5. Hukuk Dairesi 2016/4072 E. , 2016/9968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 08.12.2015 günü temyiz eden davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer davalı tarafların yokluklarında duruşmaya başlanarak, temyiz eden davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılardan ... vd. vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza değer biçilirken dava konusu taşınmazın bulunduğu yerden ve benzer yüzölçümlü taşınmazların emsal olarak alınması gerekir.
Dava konusu taşınmaz ile raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak alınan taşınmazlar dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalleden çok daha farklı bir mahallede olduğu gibi,çok daha küçük yüzölçümlü olduklarından ve dava konusu taşınmaz ile emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Taktir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas m² değerleri karşılaştırıldığında, dava konusu taşınmazın 374 ada, 74 parsel sayılı taşınmazdan 1,80 kat daha değersiz, 149 ada, 57 parsel sayılı emsalden 2,5, 373 ada, 494 parsel sayılı emsalden ise 6,5 kat daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca emsallerin tamamının dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edildiğinden, ayrıca aynı amaçla kamulaştırılan ve Dairemiz denetiminden geçen 102 ada 98 parsel sayılı taşınmaza ait dava dosyasında düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda işbu dava dosyasında bilirkişi kurulunca emsal olarak alınan bu taşınmaz satışlarının uygun emsal olamayacağının kabul edildiği de dikkate alındığında, rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak rapor alınması ve değerlendirme tarihi olan 2008 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Kamulaştırmadan arta kalan kısımda; kamulaştırma nedeniyle imar durumu itibariyle herhangi bir kısıtlama olup olmayacağı, olacak ise oranı, ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, bu kısmın yapılaşma imkanı bulunup bulunmadığı da araştırılarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken, soyut ifadelerle kalan kısmın işe yaramaz hale geleceğini kabul eden rapor uyarınca artan kısmın bedeline hükmedilmesi
3-Dosyada mevcut tapu kaydına göre, davalılardan ..........., ... ve ..."in taşınmazda hissedar olduğu anlaşılmış olup, adı geçen davalılar hakkında açılan davaların kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazda hissesi bulunmayan diğer davalılar hakkında açılan davaların ise reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.100,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.