Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde başmühendis olarak çalışmakta iken müvekkiline ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti ve çalıştığı sürenin ücreti adı altında bir kısım ödemeler yapılmak suretiyle iş akdinin davalı tarafından 09/12/2003 tarihinde feshedildiğini, fesih nedeni ile müvekkilinin ödemeleri itirazi kayıtla aldığını, feshin haksız ve geçersiz olması nedeni ile davalı işveren aleyhine Dörtyol İş Mahkemesinin 2004/22 esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine işe iadesi için yapılan başvuruya rağmen işe başlatılmadığını ve işe iade kararında İş Kanununun 21. maddesi uyarınca belirlenen çalışılmayan süreye ilişkin 4 aylık ücreti ile 4 aylık ücreti tutarındaki tazminatın kendi hesaplama yöntemince hesaplanarak ödendiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin kararı gereğince feshin geçersizliğine ve işçinin işe iadesine karar verilmekle iş sözleşmesinin kesintisiz devam ettiği ve işe başlatmama halinde feshin bu tarihte gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, ancak yasa gereği bu sürenin 4 aya kadar ücret ve diğer yasal haklarının ödenmesine karar verilen sürenin ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının hesabında nazara alınması gerektiğini dolayısıyla işverenin iş akdinin fesih tarihinin müracaatına rağmen işe başlatmama iradesini ortaya koyduğu yani feshin kesin olarak gerçekleştiği tarih olan 22/04/2005 tarihinde emsal işçinin ücreti hangi düzeye gelmiş ise ücret ve diğer sosyal hakları ile tazminatın bu tarihteki miktarı üzerinden ödenmesi ve keza 4 aylık çalışılmayan sürenin kıdem süresinden sayılması gerektiği halde 09.12.2003 fesih tarihindeki ücrete göre eksik hesap ile ödenen kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti farkları olan toplam 70 TL alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, ücret, kıdem ihbar tazminatına ilişkin herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının fiilen çalışmasının bulunmadığı döneme ilişkin dava konusu taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, iş akdinin fesih edildiği tarihteki ücretin esas alınmasının yasal olduğunu, mahkeme kararına göre boşta geçen sürelere ilişkin olarak davacının yıllık izni hak ettiği iddiasının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde çalışmakta iken emekli olduğu, işyerinin özelleştirilmesinden sonra yeni bir iş akdi ile davalı işyerinde çalışmasına devam ettiği 10.12.2003 tarihinde iş akdinin feshedilmesi üzerine, davacının Dörtyol İş Mahkemesinin 2004/22 esas sayılı dosyasında işe iade davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda işe iadesine karar verildiği, işyerine başvurmasına rağmen işe başlatılmadığı, işe iade kararı verilmekle iş sözleşmesinin devam ettiği, ücret ve sosyal haklarının kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin 4 aylık boşta geçen süre sonundaki ücret üzerinden hesaplanması ve bu 4 aylık sürenin kıdem, ihbar ve yıllık izin sürelerine dahil edilmesi gerektiği, davacıya daha önce ödenen kıdem ve ihbar tazminatları ve yıllık izin ücreti düşülerek bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar nazara alınarak bu alacaklar yönünden karar verildiği, fazla mesai hafta tatili ve genel tatil alacakları talep edilmiş ise de bunların davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile bu taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacının Mahkemece alınan bilirkişi raporu üzerine açmış olduğu davayı ıslah ettiği ve ıslah dilekçesi ile birlikte taleplerini arttırarak kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, izin ücreti farkı, 4 aylık boşta geçen ücreti farkı, 4 aylık işe başlatmama tazminatı farkı, hafta tatili ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece fark kıdem tazminatı alacağı, ücret alacağı ve fark ihbar tazminatı alacağı kalemlerinde bilirkişi raporu ve talep aşılmak suretiyle her alacak kalemi için talep aşılarak hüküm kurulması ve ayrıca dava dilekçesinde iş güvencesi tazminatına ilişkin talepte bulunulmadığı halde ıslah yolu ile istenen işe başlatmama tazminatı talebi hakkında herhangi bir hüküm verilmemekle birlikte, gerekçe bölümünde bu hususa değinilmemiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.