Davacı vekili, sendikal sebeplerle iş sözleşmesinin feshedildiğini,her ne kadar hizmetinden istifade edilemediği nedeni ile fesih bildirilmiş ise de bu fesih sebebinin gerçeği yansıtmadığını, 1.1.2007-31.12.2008 tarihli tisin sona ermesi üzerine 01.01.2009 tarihinde bağıtlanması gereken tis yetki tespitinin halen gerçekleşemediğini, yetki uyuşmazlığı ile ilgili davanın Bakırköy 4. İş Mahkemesinin E 2009/483 sayılı dosyasını ile görüldüğünü, Bakırköy 12. İş Mahkemesinin E 2009/262 sayılı dosyasında da işkolu tespiti davasının devam ettiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini, davacının haklarının ödendiğini, işçinin iş verimliliğinden yararlanılamadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ile sendika arasında yetki uyuşmazlığı çıktıktan sonra temsil kurulunda bulunan davacıların hizmetinden istifade edilemediği şeklinde aynı neden gösterilerek toplu olarak işten çıkartıldığı, davacıların uzun yıllardır sendikada görev yaptıkları ve Türk Hava Yollarında düzenli ve başarılı bir şekilde çalıştıkları, sendika ile işveren arasında yaşanan olaylardan dolayı ve işverenin sendikaya karşı tavrı nedeni ile temsilci, yönetici, disiplin kurulu üyesi sendikalının iş akitlerinin sona erdirildiği, şayet iş akitleri sona erdirilmese yeniden delege seçilecekleri endişesinin işverence yaşandığı anlaşılmış, her ne kadar işveren iş akdini davacının hizmetinden istifade edilemediğinden dolayı sona erdirildiğini bildirse de yıllardır işyerinde çalışan hizmetinden yararlanılan davacının birden bire hizmetinden yararlanılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının iş akdinin haklı ve geçerli nedenle feshettiğine ilişkin yeterli, kesin delil sunamadığı ve davacının sendikal faaliyetlerinden dolayı iş akdinin işveren tarafından sona erdirildiği gerekçesiyle, işe iadeye ve işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Kanunun 31.maddesine göre belirlenmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, fesih bildiriminde açık ve kesin neden gösterilmemiş olması sebebiyle fesih geçerli nedene dayanmamaktadır. Her ne kadar davacı tanıkları, davacının iş akdinin sendikal nedenlere sona erdirildiğini belirtmiş iseler de, bu konudaki beyanların soyut nitelikte kaldığı, işyerinde çalışanların % 90’ına yakınının uzun yıllardır sendikalı işçi olarak çalışmaya devam ettiği, işveren ile ...Sendikası arasında 22.dönem toplu iş sözleşmesinin imzalandığı, davacının iş akdinin feshinin sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmasına engel teşkil etmediği, sadece sendika temsilcisi olmasının sendikal nedenle feshe yeterli delil oluşturmayacağı, feshin sendikal nedene dayalı olduğunun ispat yükü kendisinde olan davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hatalı gerekçeyle sendikal nedenin varlığının kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-)Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-)Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-)Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-)Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan 37.06 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-)Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 24.11.2011 tarihinde karar verildi.