Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/7745 Esas 2020/1743 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7745
Karar No: 2020/1743
Karar Tarihi: 21.01.2020

Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/7745 Esas 2020/1743 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, görevi yaptırmak için direnmemiş ve hakaret suçu unsurları oluşmamıştır. Sanığın sadece alkolmetreye üflemeyi reddettiği belirtilmiştir. Hüküm kurulurken yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmesi hatalıdır. Ayrıca, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi ve aleni bir yerde (sokakta) işlenmesine rağmen kanun maddeleri doğru şekilde uygulanmamıştır. TCK'nın 265. maddesi, görevi yaptırmak için direnme suçunu düzenlemekte ve pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı belirtilmektedir. Hakaret suçu ise, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerektiğini ve bazı durumlarda nispi olduğunu belirtmektedir. Kanun maddeleri doğru şekilde uygulanmadığından, hükmün bozulması ve yargılamanın baştan yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK'nın 265. maddesi (görevi yaptırmak için direnme suçu), TCK'nın 125/4. maddesi (hakaret suçu), TCK'nın 53/1-b maddesi (hak yoksunluğuna ilişkin hüküm).
18. Ceza Dairesi         2019/7745 E.  ,  2020/1743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Somut olayda sanığın, katılanlara söylediği kabul edilen sözlerin suç tarihi itibariyle emniyetteki FETÖ (PYD) terör örgütü yapılanmasına tepki niteliğinde olduğu dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda müştekiler, sanıklar ve katılan beyanlarına göre, sanığın alkolmetreye üflemeyi reddetmesi şeklindeki eyleminde görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir ve tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği, kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de,
    a) Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kişiyle birlikte kamu görevlisine karşı işlendiğinin kabul edilmesine rağmen TCK"nın 265/3 maddesi ve hakaret suçunun aleni bir yer olan sokakta işlenmesine rağmen, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
    b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma kararının, 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesinin verdiği yetkiye istinaden, sanık ...’ya sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.