16. Hukuk Dairesi 2016/11951 E. , 2019/6893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 108 ada 2 parsel sayılı 7.582,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilip, kadastro komisyon kararı ile taşınmazın kullanıcısının Kadastro Mahkemesince belirlenmesine karar verilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları ise, taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına, davacı ... ve arkadaşları taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve birleşen dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerinde değildir.
Birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacılar, çekişmeli taşınmazın dedelerinden kendilerine intikal ettiğini belirterek taşınmazdaki kullanım şerhinin kendi lehlerine konulmasını talep etmişlerdir. Dosya kapsamında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazın ilk kullanıcılarının ... ve ... olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın...’in kullanımlarında olduğu, ...’in dava tarihinden önce vefat ettikleri, dolayısıyla terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, mirasçılardan birinin veya bir kısmının tek başına adına tescil isteyemeyeceği ve bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin, elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre miras bırakanın diğer mirasçıları adına sürdürülmüş sayılacağı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; uyuşmazlık 3402 sayılı Yasa"nın 10. maddesi gereğince kadastro komisyonu tarafından, taşınmazın kullanıcısının Kadastro Mahkemesince belirlenmesi için gönderilen davalardan olup, Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hakimi hüküm kurarken, davanın tarafları ile bağlı kalmaksızın, gerçek hak sahibini re"sen belirlemek zorunda olduğundan mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Hal böyle olunca, somut olayda beyanlar hanesi açık bırakılarak tespiti yapılan çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinin, Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca re"sen araştırma yapılarak gerçek hak sahibinin (kullanıcının) belirlenmesi suretiyle doldurulması gerekirken, mahkemece dosya kapsamına ve kanuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddedilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.