Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/7964 Esas 2018/1116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7964
Karar No: 2018/1116
Karar Tarihi: 24.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/7964 Esas 2018/1116 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı uluslararası tır şoförü olarak çalışan kişi, işverenini sefer primi, bayram ve genel tatil ücreti, kıdem tazminatı ve asgari geçim indirimi alacakları için dava etmiştir. Yerel mahkeme, davacının kıdem tazminatı talebini kabul etmiş, diğer alacakları için kısmen reddetmiştir. Taraflar kararı temyiz ettiğinde, Yargıtay davacının sefer primlerinin noksan ödendiği gerekçesiyle red edildiğine karar vermiştir. Ancak sefer primi ücret alacağını oluşturan unsurlardan birisi olduğundan, hüküm reddedilmiş, davacının sefer primi alacağı tespit edilerek hesaplanması istenmiştir. Ayrıca, kıdem tazminatı alacağı dışındaki hükmedilen alacaklar için dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi haklı nedenle feshedildiğini söylemektedir ve ücret ya da ücret benzeri alacakların ödendiği ispat yükü davalı işverene aittir.
9. Hukuk Dairesi         2017/7964 E.  ,  2018/1116 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, sefer primi ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 03.06.2010-04.09.2013 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde fasılasız uluslararası tır şoförü olarak çalıştığını, asgari ücret+sefer primi sistemi ile istihdam edildiğini, aylık ortalama 2-3 sefer gerçekleştirdiğini, sefer başına en son 400 Euro sefer primi verildiğini, ücretinin esasını teşkil eden sefer priminin prime esas kazancına yansıtılmadığını, evli ve üç çocuklu müvekkilinin asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini, hemen hemen tüm dini ve milli bayramlarda çalışmasına rağmen bayram ve genel tatil çalışması alacağının ödenmediğini, müvekkiline izin kullandırılmadığını, yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini, 2012 yılından itibaren 900 Euro sefer primi kesintisi yapıldığını, tüm bu sebeplerden davacının iş akdini 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesi uyarınca haklı nedenle eylemli olarak sona erdirdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, bayram ve genel tatil ücreti, sefer primi alacağı, asgari geçim indirimi alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 03.06.2010 tarihinde işe girişinin yapıldığını, 07.10.2010 tarihinde istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığını, daha sonra ikinci işe girişi sonrası 07.09.2013 tarihi itibari ile başka firmaya ait araçta çalıştığının tespit edilmesi üzerine iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacıya hizmet akdinden kaynaklı tüm alacaklarının ödendiğini, davacıya gidilen mesafeye göre döviz olarak ödenen yol primlerinin şoförün ihtiyaçları ve gümrük ve araç giderleri için verildiğini, bu sebeple ücretin hesaplanmasında dikkate alınamayacağını, davacıya sefer primlerinin tam olarak ödendiğini, imzalı sefer icmalleri ile davacının sefer primlerini kayıtsız ve şartsız aldığını, dosyaya mübrez imzalı ücret bordroları ile davacının ücretinin sabit olduğunu, davacı kıdem tazminatı dışındaki talepleri bakımından ibraname imzaladığı için alacak taleplerinin reddinin gerekeceğini, imzalı ücret bordrolarında bayram ücreti kalemi bulunduğunu, davacıya yurt dışında bulunduğu sürelerde bayram günlerinde çalışmasına yönelik işverenliğin talimatının bulunmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığının yıllık izin formlarından anlaşıldığını, davacının iddia ettiği ücret tutarı itibari ile asgari geçim indirimi alacağının zaten doğmayacağını, ayrıca asgari geçim indirimi uygulamasının yürürlükten kalktığını, davacı tanıkları ile müvekkili arasında menfaat çatışması bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kıdem tazminatı talebinin, asgari geçim indirimi ve genel tatil ücreti alacağının kabulüne, sefer primi alacağının, dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan belgelerden davacının harcırahlarının ödendiği, sefer primlerinden kesinti yapılmasına yönelik detaylı sefer icmallerinde davacının ihtirazi kayıtsız imzasının bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı dava dilekçesinde, sefer primlerinden 01.01.2012-04.09.2013 döneminde 900,00 Euro sefer primi kesintisi yapıldığını belirterek, sefer primlerinin noksan ödendiğini iddia etmiş, Mahkemece, dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan belgelerden davacının harcırahlarının ödendiği, sefer primlerinden kesinti yapılmasına yönelik detaylı sefer icmallerinde davacının ihtirazi kayıtsız imzasının bulunduğu, hesaplamaya elverişli bir veri bulunmadığı gerekçesiyle davacının sefer primi alacağı reddedilmiş ise de, sefer primi ücret alacağını oluşturan unsurlardan birisidir. Ücret ya da ücret benzeri alacakların ödendiğini ispat yükü davalı işverene ait olup dosyada davacının iddia ettiği döneme ait herhangi bir ödeme belgesi sunulmamıştır. Davalı işverenin, davacının iddia ettiği dönemlerde sefer primlerinin tamamını ödediğini ispatlayamadığı anlaşıldığından, davacının sefer primi alacağı tespit edilerek hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekirken reddedilmesi hatalıdır.
    4-Dava külli eda kısmi tespit davası niteliğinde olup, kıdem tazminatı alacağı dışındaki hükmedilen alacaklarda faiz başlangıcı yönünden dava ve ıslah ayrımı yapılması gerekirken alacakların tamamı için dava tarihinden itibaren işleyecek faize karar verilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.