Esas No: 2021/482
Karar No: 2022/1488
Karar Tarihi: 28.03.2022
Danıştay 12. Daire 2021/482 Esas 2022/1488 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/482 E. , 2022/1488 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/482
Karar No : 2022/1488
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri V. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adıyaman İli … Kız Kur'an Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun … tarih ve … sayılı işlemi ile Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … sayılı Olurunun ve bu karara yapılan itirazın değerlendirmeye alınmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Din Hizmetleri Sınıfında görev yapan din görevlilerinin toplumda örnek davranışlar içinde olmalarının beklendiği, örnek kişilik özellikleri sergileme, inanç, ibadet ve davranış bütünlüğü içinde, toplumda kabul gören değerlere örnek olma görevini yüklendikleri hususları dikkate alındığında, yapılan soruşturma neticesinde, 2012 yılından beri evli ve beş çocuklu bir erkekle gayri meşru ilişki yaşadığı, o kişinin oturduğu lojmana girip çıkmasına izin verdiği, birlikte çekilmiş samimi fotoğrafları bulunduğu, bu ilişkinin çevresinde bilindiği ve adamın aile düzeninin bozulmasına yol açtığı hususları sübuta eren davacının, bu eylemleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiği kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından hakkında yapılan soruşturma sonucunda kınama cezası verildiği, aynı eylemden dolayı iki ceza uygulanmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, göreve son verme işleminin disiplin cezası olarak değil, idari işlem olarak tesis edildiği, dolayısıyla kınama cezası ile göreve son verme işleminin, aynı eylemden kaynaklı iki ayrı ceza olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Evli bir erkekle nikahsız yaşaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, 24/10/2013 tarihinde aralarında dini nikah, 19/07/2017 tarihinde de resmi nikah kıyıldığı, dini nikah yapılarak İslam törelerine uygun hareket edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmedi ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.