Davacı vekili iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, Batis Sendikası’na üye olduğunu, üyelik bildiriminin davalı işverenin eline geçmesi üzerine işverenin müvekkiline karşı tutum ve davranışlarının değiştiğini, sendikadan istifa etmesinin kendisine söylendiğini,işyerinde kendisine karşı yapılan zor ve baskılara karşı da Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu öğrenen davalı işverenin müvekkilinin iş akdini sendikal sebeplerle haksız ve geçersiz olarak 10.11.2008 tarihinde feshetmiş olduğunu belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadeye, işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31/6 maddesine göre belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sendikal nedenin söz konusu olmadığını, şirket ortağı hakkında asılsız, gerçek dışı ve soyut iddialar ile kavuşturmaya neden olmasından dolayı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-b maddesi gereği haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının işyerinde çıkarılmış olduğu, kendi isteği ile ayrılmamış olduğu, işyerinden çıkarılma gerekçesinin de, davalı tarafın iddia ettiği gibi davalı şirket ortağı hakkında asılsız, gerçek dışı ve soyut iddialar ile kovuşturmaya neden olmasından kaynaklanmadığı, sonuç olarak sadece sendikal neden kaldığı, mahkememizce işçinin sendikal nedenle işyerinden çıkarıldığı değerlendirilerek, feshin geçersizliğine, işe iadeye karar verilmiş, işe başlatmama tazminatı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31/6 maddesi uyarınca belirlenmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; işveren, bir sendikaya üye olan
işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz; beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanununun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.
Dosya içeriğine göre, davacı iş sözleşmesini sendikal nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise davacının davalı şirket yetkilisi hakkında asılsız ve gerçek dışı isnatlarla suç duyurusunda bulunarak kovuşturmaya neden olduğundan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-b maddesi gereği haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davalı işveren iş sözleşmesini 10.11.2008 tarihli fesih bildirimi ile davalı şirket ortağı hakkında asılsız, gerçek dışı ve soyut iddialar ile kavuşturmaya neden olmasından dolayı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-b maddesi ve aynı kanunun diğer ilgili maddeleri gereğince davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshetmiştir.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları iddia doğrultusunda, davalı tanıkları ise savunmayı teyit eder şekilde beyanda bulunmuşlardır.
Öncelikle dinlenen davacı tanıkları davacı ile birlikte aynı iddialarla davalı işverene karşı işe iade davası açmış olmaları nedeni ile davacı işçi ile aralarında menfaat birliği olması nedeniyle salt bu tanıkların beyanlarına itibar edilerek sendikal nedenin kabulü hatalı olmuştur.
Dosyada ... Sendikası’nın 22.06.2009 günlü cevabi yazısı mevcut ise de; söz konusu yazının içeriğinden işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı, işyerinde fesih tarihi itibariyle çalışanlardın kaç işçinin sendika üyesi olduğu, kaçının üyelikten çekildiği, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan işçi olup olmadığı, kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği ve işten çıkarılanların tamamının sendika üyesi olup olmadığı, işyerinde çalışması devam eden sendika üyesi işçiler bulunup bulunmadığı gibi hususlar anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunun kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.