Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14823 Esas 2017/8110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14823
Karar No: 2017/8110
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14823 Esas 2017/8110 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkiye dayanarak davacının alacaklı olduğu ancak davalı tarafından itiraz edildiği belirtiliyor. Mahkeme, davalının itirazının haksız olduğuna karar vererek itirazın iptaline ve davacının alacağının tahsil edilmesine hükmediyor. Ancak davalı tarafın davacıya ödemiş olduğu bir miktarın davanın açılmasına gerekçe oluşturmadığı bilirkişi raporu ile belirtiliyor, dolayısıyla bu miktar yönünden dava açmak anlamlı değil. Bu sebeple mahkeme kararı, sair temyiz itirazlarının reddine rağmen davalı yararına bozuluyor. Kanun maddesi bilgisi verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/14823 E.  ,  2017/8110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu, alacağı ödenmediğinden Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2013/17167 esas sayılı takip dosyasından tahsili için davalı aleyhine takip başlattıklarını , davalının itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile aralarında tüm medikal firmalarla özel hastaneler arasında teamül haline gelen bir çeşit konsinye satış sözleşmesi mevcut olduğunu, medikal firmadan alınan ürünün hastada kullanılıp sosyal güvencesine uygun olarak fatura edilip ilgili kurumlardan tahsil edildikten sonra medikal firmalara ödendiğini,davacı tarafça bu anlaşmaya aykırı davranılarak vadesinden önce icra takibine geçildiğini, davacının fatura muhteviyatını teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, ayrıca müvekkili tarafından davacı firmaya 21/01/2014 tarihinde düzenlenen 5.000,40 TL tutarlı resmi kurum kesintisi faturasının da alacak hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişki bulunduğu, davacının muhtelif tarihli faturalar ile davalı yana tıbbi malzeme satışı yaptığı, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalı taraftan cari hesap ilişkisine göre 21.335,40 TL alacaklı bulunduğu, davalı tarafından kesilen 21/01/2014 tarihli 743027 numaralı 5.000,40 TL tutarlı faturanın dava tarihinden sonra davacının 2014 yılı kayıtlarında muhasebeleştirildiğinin anlaşıldığı buna göre takip tarihi itibariyle davalının 21.335,40 TL asıl alacak tutarına itirazında haksız olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline, 21.335,40 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve takipten sonra düzenlenen 21/01/2014 tarihli 5.000,04 TL bedelli iade faturasının ödemesinin icra müdürlüğünce dosya hesabında nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine ,
    2-Davacının icra takip tarihi itibariyle itirazın iptaline konu ettiği 21.335,40-TL alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile anlaşılmaktadır. Davalı taraf icra takibine itirazından sonra ve davadan önce 21.01.2014 tarihinde 5.000,40-TL "lik mal iadesi faturası düzenleyerek davacıya gönderdiği ve davacı tarafın bu faturayı defterine kaydetmiş olduğu, fatura tutarı kadar tahsil ettiği anlaşıldığından bu miktar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden ödemenin davadan önce yapılması halinde icra müdürlüğünce dosya hesabında nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, davanın tamamen kabulü isabetsizdir.
    SONUÇ.: Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtildiği üzere hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.