Esas No: 2013/32563
Karar No: 2017/2281
Karar Tarihi: 13.06.2017
Yağma - Hırsızlık - Hırsızlığa kalkışma - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/32563 Esas 2017/2281 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Hırsızlık, Hırsızlığa kalkışma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, Suç eşyasının bilerek kabul edilmesi, Suç eşyasını bilerek satın almak, Tehdit, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, Cezanın ertelenmesine yer olmadığına, Ceza verilmesine yer olmadığına
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısının 24.07.2012 tarihli temyiz dilekçesi içeriğine göre; sanık ... hakkında iddianamede 2. olay olarak belirtilen ... Elektrik firmasına yönelik yağma, sanık ... hakkında iddianamede 4. olay olarak belirtilen ... Elektrik firmasına yönelik yağma, sanık ... hakkında iddianamede 4. olay olarak belirtilen ... Elektrik firmasına yönelik yağma ve 6. olay olarak belirtilen Teiaş deposundan hırsızlık, sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasını bilerek satın almak suçlarından kurulan beraat kararlarını ve sanık ... hakkında iddianamede 3. olay olarak belirtilen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlar aleyhine, sanık ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının, sanıkların haklarında kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteminde bulundukları anlaşılmakla yapılan incelemede;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 15.08.2006 tarih 2006/1406 soruşturma, 2006/477 Esas ve 2006/373 iddianame numarası ile sanık ... hakkında iddianamede 4. olay olarak gösterilen 15.03.2006 tarihinde ... Elektrik isimli işyerinde meydana gelen olay nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 149/1-a,c,h maddesinde düzenlenen yağma suçundan cezalandırılması için iddianame düzenlendiği halde söz konusu suç için hüküm kurulmamış ise de, bu konuda her zaman bir karar alınması olanaklı olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükmolunan cezanın miktarına göre sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-) Sanık ... hakkında, iddianamede 2. olay olarak gösterilen 12.03.2006 tarihinde ... Elektrik isimli işyerinde yağma; sanıklar ... ve ... hakkında, iddianamede 4. olay olarak gösterilen 15.03.2006 tarihinde ... Elektrik isimli işyerinde yağma; sanık ... hakkında, iddianamede 6. olay olarak gösterilen 30.03.2006 tarihinde TEİAŞ Deposundan hırsızlığa kalkışma; sanıklar ..., ... ve ... hakkında, iddianamede 8. olay olarak gösterilen 21.05.2006 tarihinde ... ... Ltd. Şti. adlı işyerinde yağma; sanık ... hakkında iddianamede 9. olay olarak gösterilen 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında iddianamede 9. olay olarak gösterilen 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olarak TCY’nın 53/1. maddesine yer verilmemesi ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında, iddianamede 8. olay olarak gösterilen 21.05.2006 tarihinde ... ... Ltd. Şti. adlı işyerinde yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde ise 53. maddenin uygulanmasına yer verilmiş ise de; mahkumiyet hükümlerinde 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK.nun 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
İddianamede 8. olay olarak gösterilen 21.05.2006 tarihinde... Limited Şirketine yönelik yağma suçunun silahla, birden fazla kimse ile birlikte, geceleyin ve yüzü maskeli kişiler tarafından iş yerinde işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, sanıklar ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 149/1. madde ve fıkrasının (a), (c), (h) bendinin yanı sıra (b) ve (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, o yer Cumhuriyet Savcısının, sanık ... ve sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğname gibi ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında iddianamede 10. olay olarak gösterilen suç eşyasının bilerek kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCY"nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasını bilerek kabul edilme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık zamanaşımının, sanık ..."nin savunmasının alındığı 02.11.2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III-) Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında iddianamede 2. olay olarak gösterilen 12.03.2006 tarihinde ... Elektrik isimli iş yerinde yağma; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında iddianamede 3.olay olarak gösterilen 14.03.2006 tarihinde ... ... adlı işyerinde tehdit ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma; sanıklar ..., ... ve ... hakkında, iddianamede 5. olay olarak gösterilen 19.03.2006 tarihinde ... ... market işyerinde yağma; sanıklar ... ve ... hakkında, iddianamede 7. olay olarak anlatılan 30.04.2006 tarihinde ... ... petrol istasyonunda yağma; sanıklar ... ve ... hakkında, iddianamede 8. olay olarak gösterilen 21.05.2006 tarihinde... Ltd. Şti. adlı işyerinde yağma; sanık ... hakkında iddianamede 9. olay olarak gösterilen 6136 sayılı Yasaya aykırılık; sanık ... hakkında iddianamede 10. olay olarak gösterilen suç eşyasının bilerek kabul edilmesi suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ..."ın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7.maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) UYAP sisteminden yapılan sorgulamada hüküm tarihinde başka suçtan Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sanık ..."ın tutuklu, sanık ..."ın ise hükümlü olduğunun anlaşılması karşısında; adı geçen sanıklar karar oturumunda hazır bulundurulmayarak yokluklarında hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması,
2-) 12.03.2006 günü ... Elektrik adlı iş yerinde meydana gelen yağma olayı ile ilgili olarak; İşyeri bekçisi mağdur ... ... beyanına göre, olay günü gece saat: 03.00 sıralarında konteyner"in içerisinde otururken havlama sesi duyması üzerine eline bir fener ve sopa alarak deponun arka tarafına gittiği, lavobaların bulunduğu bölüme yaklaşırken birden elinde silah bulunan 1.70-1.75 cm boylarında 70-75 kg ağırlığında alın kısmı ve yüzü kısmı açık kirli sakallı bir şahsın kendisine silah doğrultup elindeki sopa ve feneri alarak başını eğmesini söylediği, lavobaya gizlenen 4-5 kişi ile birlikte başına bir mont sararak ellerini plastik naylon iple bağlamak suretiyle deponun yan tarafına götürüp eli silahlı birinin bir iki saat kadar başında beklediği, bekçi başında bekleyen şahsın diğerlerine ... diye seslendiği, içeriye soktukları kamyonet tipi bir araçla deponun önüne yaklaştıkları, orada makaraya sarılı 300 metre uzunluğunda 120/95 tipi elektrik kablosunu makaradan çıkararak aldıkları, depo içerisinde 300 metre uzunluğunda 35/16 tipi kabloyu makarasıyla beraber toplam 2000 metre uzunluğunda 25/16 tipi kabloyu ve 40 metre uzunluğunda 100/10 tipi bakır lemaları alarak kamyonete yükledikleri, elleri bağlı ve kafası sarılı halde kendisini konteynera götürüp sandalyeye elektrik kabloları ile bağlayıp kafasına mont örtüp buradan kalkmamasını kalktığı takdirde öldüreceklerini söyleyip, masa üzerinde bulunan faturalı 9 mm çaplı kuru sıkı tabancayı, cep telefonunu ve kendisine ait cüzdan içerisinden 45 TL paradan 35 YTL para ile NOKIA 2100 marka telefona ait bataryayı ve işyerine ait telsiz telefonu alıp kaçtıklarını belirttiği;
Sanık ..., 23.05.2006 tarihinde kollukta vermiş olduğu ifadesinde, “Bursa iline geldiğimde keşfini yapmış olduğumuz fabrikaya ..., ..., ... ve ..."ın beraberce ... arabası ile fabrikaya giderek 2 ton 700 kg kadar mal kaldırmışlar, bu olay esnasında fabrikada bekçi bulunuyormuş, bunlarda fabrikanın yükleme yerine ... kamyonetini yaklaştırarak bu malı kamyona yüklemişler, hatta olay günü ve saatinde yükleme esnasında bir ticari taksi ile bir şahıs fabrikaya gelmiş, bunlar o esnada gizlenmişler, gelen şahıs ayrılınca tekrar kamyonu yaklaştırarak yüklemeye devam etmişler ve malı ..."a 7.000 YTL civarında bir paraya satmışlar. Bu parayı aralarında bölüşmüşler, bana bunu anlattıkları zaman benim payım nerede diye sorduğumda paranın bittiğini zaten bu olaydan sonra kamyoneti ile kaza yaptığını ve parayı kamyoneti yaptırmakta kullandıklarını söylediler" şeklinde görgüye dayalı olmayan beyanda bulunduğu, bu ifadesini Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda tekrarladığı, ancak ifadesinde bu beyanından dönerek red ettiği,
Bursa Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğünün 24.05.2006 gün 2006/183 sayılı ekspertiz raporunda; olay yerinden elde edilen ayakkabı izleri ile sanıklardan elde edilen ayakkabı izlerinin ve araç tekerlik izlerinin sanık ..."in kullandığı ancak ağabeyi ... ... elde edilen kamyonetin tekerlek izlerinin karşılaştırılmasında benzerlik bulunmadığının belirtildiği,
Sanıkların da üzerine atılı suçu kabul etmediklerinin de anlaşılması karşısında,
Sanık ... ifadesinde, sanıkların ticari taksi geldiğinde saklandıklarını belirttikleri halde mağdur bekçi ... ... kolluk beyanında bu konudaki açıklamalarına yer vermediği, sanık ..."ın suçtan elde ettikleri malları sattığını belirttiği, sanık ..."ın üzerine atılı suçu kabul etmediği, sanıkları tanımadığını ve herhangi bir mal satın almadığını belirttiği, suça konu eşyalara ulaşılamadığı, ..."ın cep telefonu olay yeri ile aynı kapsama alanında saat: 00-33 ve 01.05 sıralarında sinyal vermiş ise de olayın saat: 03.00 sıralarında gerçekleşmiş olması nedeniyle bu delilin yan delil özelliği taşıyamayacağı, olayın tek tanığı olan mağdur ... ... herhangi bir teşhis işlemi yaptırılmadığı anlaşılmakla, mağdur ... ... meçhul ya da gaip olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre mahkemeye celbi sağlanarak sanık ..."ın ifadesi ile çelişen yönler açıklattırılıp usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılmadan eksik soruşturma ile yetinilerek yeterli, kesin, inandırıcı kanıtların nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan genel geçişli ifadeler kullanılıp, eksik soruşturmayla yetinilerek duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında iddianamede 2. olay olarak belirtilen 12.03.2006 günü ... ... adlı işyerinden yağma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3-) 14.03.2006 günü ... ... adlı iş yerinde meydana gelen tehdit olayı ile ilgili olarak; İşyeri bekçisi mağdur ... ... beyanına göre, olay günü gece saat: 02.00 sıralarında müşteki ... ... Ltd. Şti"ne ait işyerinde ait kulübede bulunduğu sırada yüzleri maskeli iki şahıs gelerek “Çık dışarı” diyerek dışarı çıkarttıkları bekçiye “yere çök, hiçbirşey yapma yoksa seni yok ederiz" dedikten sonra “patronuna söyle, hiçkimse ile uğraşmasın, onun bunun hakkını yemesin, kendisi ile uğraşsın, biz buraya bir daha gelirsek araçları yakarız, biz gidene kadar hiçbir yere kıpırdamayacaksın ve polise telefon etmeyeceksin, eğer telefon eder isen bir daha geldiğimizde seni öldürürüz ve yerinden kıpardama" diyerek hiçbir şey almadan olay yerini terk ettikleri, yerde olduğu sırada bu kişi haricinde kulübenin yanındaki araçların sağ tarafında iki kişinin daha kendilerini gözetlediğini gördüğünü, kendisini tehdit eden şahıslardan birinin 25-30 yaşlarında 1.60-65 boylarında, diğerinin 25-30 yaşlarında 1.65-70 boylarında zayıf yapılı olduğu her ikisinin yüzünde siyah kar maskesi olduğunu, kendilerini gözetleyen iki kişiyi ise tarif edemeyeceğini belirttiği;
Sanık ..., 23.05.2006 tarihinde kollukta vermiş olduğu ifadesinde, “Bu işi üç kişi yani ..., ... ve ... birlikle gerçekleştirmişler. Bu iş yerine önden ... kar maskeli ve silahlı olarak girdiğini ardından ... yine kar maskesi ile gittiğini, ... ise kamyonun yanında gizlendiğini, asıl amaçlarının ise fabrikanın içerisindeki çelik para kasasını açmak olduklarını, bekçinin kendilerine kasada para yok ve burası kamera ile izlenmekte, kameranında direk olarak uyduya bağlandığını söylemesi üzerine bekçiye "patronuna söyle ayağını denk alsın" diye söyleyerek olaya başka yönden süs verdiklerini biliyorum, bekçinin kameralar var diye söylemesi üzerine olay yerinden hızla kaçtıklarını yine Geçit mahallesinde kahvede oturduğumuz esnada anlattılar. Bu olayı bana ... ile ... anlattı. Olaydan bir gün sonra Diyarbakırlı ... olarak tanınan hurdacı ile ..."a bu iş yerinin sahibi olayı anlatmış, hatta kamera görüntülerinde Köksal"ın yüzü gözükmüş, bunları bana ... ile ... anlattı, bu arkadaşlara da hurdacılar anlatmış, daha sonra da olay yeri civarına teşhis ediliriz diye hiç gitmediler. Benim bu olayla ilgili bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde görgüye dayalı olmayan beyanda bulunduğu, bu ifadesini Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda tekrarladığı, ancak ifadesinde bu beyanından dönerek red ettiği,
Ankara Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğünün 18.04.2006 gün 2006/554 sayılı ekspertiz raporunda; DVR uzantılı olduğu için incelenemediği; 21.04.2009 tarihinde CD ortamında kamera kayıtları incelenmiş, görüntüye takılan kişilerin yüzlerinde maske olduğundan yüzlerinin seçilemediğinin belirtildiği, tanık bekçi ... ... 22.05.2006 tarihinde canlı teşhis tutanağına göre, sanıklardan ..."ı boy ve fizik olarak çok benzediğini belirttiği, ancak bu teşhis işleminin yeterli bir delil olarak sayılamayacağı,
Tanık ..."nın ifadesi ile sanık ... ifadelerinin olayın oluşu bakımından birbiri ile uyumlu olmadığı, suçtan elde ettikleri malları sattığını belirttiği ..."ın üzerine atılı suçu kabul etmediği, sanıkları tanımadığını ve herhangi bir mal satın almadığını belirttiği, suça konu eşyalara ulaşılamadığı, sanıklarında üzerlerine atılı suçu kabul etmediklerinin de anlaşılması karşısında, yeterli, kesin, inandırıcı kanıtların nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan genel geçişli ifadeler kullanılıp, eksik soruşturmayla yetinilerek duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında iddianamede 3. olay olarak belirtilen 14.03.2006 günü ... adlı iş yerinde yağma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
4-) 14.03.2006 günü ... adlı iş yerinde sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararla ilgili olarak; soruşturma evresinde toplanan deliller suç işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenler. Kamu davasını açma veya açmama yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir.
İddianamede şüpheliye yüklenen suç hakkında; suç teşkil eden fiil, zamanı ve işlendiği yer konusunda açıklama gerektiği gibi olay öyküsünde isnat edilen fiilin hangi fiil olduğu açıkça anlatılmalıdır. Fiilin aynı failin diğer fiillerinden ayırt edilebilir nitelikte belirtilmesi gerekir. Failin her biri birbirinden bağımsız biri diğerinin unsuru olmayan ve ayrı ayrı suç teşkil eden filleri yönünden de iddianamede kamu davasının sınırları açıkça gösterilmelidir. Cumhuriyet Savcısının iddianamesine göre, mahkemenin suç teşkil eden hangi filler konusunda karar vermesi gerektiği belirsiz kalmamalıdır. Eksiklik ve yetersizlik varsa bu, yargılamada giderilmelidir.
İddianamede dava konusu yapılmak istenen suç teşkil eden eylemlerin ayrı ayrı açıklanıp belirlenmesi gerekir. Yani suç teşkil eden fiiller bakımından kamu davasının sınırı açıkça gösterilmelidir.
Suç teşkil eden fiil yönünden kamu davasının dışına çıkmak demek, dava olmadan karar verilmesi anlamını taşır. Böyle bir uygulamaya CMK. kuralları kesin engel oluşturur. Hakim, fiilin niteliğini tayin ve takdirde iddianamedeki hukuki görüş ile bağlı değildir. Ancak bilindiği üzere, iddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava konusu yapılan ve herbiri ayrı ayrı bağımsız suç teşkil eden her bir fiilin açıklanması gerekir.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalası, ancak iddianame ile açılan fiil ve fail hakkında olabilir. İddianame dışına çıkarak mütalada bulunmak ve buna dayanak alarak hüküm kurulması davasız yargılama olmaz ilkesine aykırılık ve savunma hakkının ihlali anlamını taşır.
Hal böyle olunca;
5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.08.2006 gün, 2006/1406 soruşturma, 2006/477 Esas ve 2006/373 sayılı iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre; sanık ... hakkında sadece yağma (tehdit) suçundan kamu davası açıldığı halde, kamu davası açılmayan “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan; 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılıp, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalasında talepte bulunduğu belirtilerek sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza verilmesine yer olmadığı yönünde kesin sonuç doğuracak şekilde karar verilerek 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
5-) 14.03.2006 günü ... adlı iş yerinde tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan sanık ... hakkında kurulan hüküm fıkralarında; sanık "..." isminin "Orhan Kılıçarslan" olarak yazılmak suretiyle hükmün karıştırılması,
6-) 19.03.2006 günü ... market adlı iş yerinde meydana gelen yağma olayı ile ilgili olarak; sanıklar ..., ... ve ..."ın bütün aşamalarda üzerlerine yüklenen suçu kabul etmedikleri, olayı gerçekleştiren şahısların kaçarken atladıkları 3 metre demir üzerinden altı adet parmak izi elde edildiğinin belirtildiği, ancak elde edilen parmak izleri ile sanıklara ait parmak izlerinin kıyaslandığına dair dosyada herhangi bir belgeye ve parmak izinin bulunduğu iddia edilen olay yeri inceleme raporuna rastlanılmaması karşısında; öncelikle olay yerinden ele geçen parmak izleri getirtilip elde edilen parmak izleri arasında sanıklara ait parmak izinin olup olmadığının bilirkişi marifetiyle araştırılmasından sonra tüm kanıtların yeniden birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre adı geçen sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
7-) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu ile ilgili olarak; hüküm kısmında sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılıktan mahkumiyet kararı kurulduğu halde, gerekçe kısmında sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulacağının belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile hükmün karıştırılması,
Kabule göre de; sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun ne şekilde oluştuğunun yeterli, kesin, inandırıcı kanıtların nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan mahkumiyet hükmü kurulması,
8-) Sanık ... hakkında suç eşyasının bilerek kabul edilmesi suçu ile ilgili olarak; İstanbul (Kapatılan) 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/200 Esas sayılı dosyasının 09.04.2007 tarihli oturumunda "sanık ..."ın sorgu ve savunmasının alınması için yazılan talimata yanıt var, Bursa 3. ACM"since sanığın sorgu ve savunması alındı görüldü okundu dosyasına kondu" şeklinde belirtildiği halde, söz konusu sanığın talimatla alınan ifadesinin aslı veya denetime olanak verecek şekilde onaylı örneğinin dosya arasında bulundurulmaması,
9-) Kabule göre de;
a-) Sanıklar ..., ... hakkında iddianamede 2. olay olarak gösterilen 12.03.2006 tarihinde... isimli iş yerinde yağma suçlarının silahla, birden fazla kimse ile birlikte, geceleyin ve iş yerinde işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, 5237 sayılı TCK"nın 149/1. madde ve fıkrasının (a),
(c), (h) bendinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği; sanık ... hakkında, iddianamede 5. olay olarak gösterilen 19.03.2006 tarihinde ... market adlı işyerinde yağma suçunun ise silahla, birden fazla kimse ile birlikte, geceleyin ve yüzü maskeli kişiler tarafından iş yerinde işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, 5237 sayılı TCK"nın 149/1. madde ve fıkrasının (a), (c), (h) bendinin yanı sıra (b) ve (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-) Sanıklar ..., ... hakkında iddianamede 2. olay olarak gösterilen 12.03.2006 tarihinde... isimli iş yerinde yağma; sanıklar ... ve ... hakkında iddianamede 3. olay olarak gösterilen 14.03.2006 tarihinde ... adlı işyerinde tehdit; sanık ... hakkında, iddianamede 5. olay olarak gösterilen 19.03.2006 tarihinde ... market işyerinde yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde ise; 53. maddenin uygulanmasına yer verilmiş ise de; mahkumiyet hükümlerinde 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK.nun 53.madde uygulamasının karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan hükümler bakımından incelenen; iddianamede 2. olay olarak gösterilen 12.03.2006 tarihinde... isimli iş yerinde yağma; iddianamede 3. olay olarak gösterilen 14.03.2006 tarihinde ... adlı işyerinde tehdit; iddianamede 5. olay olarak gösterilen 19.03.2006 tarihinde ... market işyerinde yağma; iddianamede 7. olay olarak gösterilen 30.04.2006 tarihinde ... petrol istasyonunda yağma; iddianamede 8. olay olarak gösterilen 21.05.2006 tarihinde... Ltd. Şti. adlı işyerinde yağma suçları bakımından sanıklar ... ve ... ve iddianamede 9. olay olarak gösterilen 6136 sayılı sayılı yasaya aykırılık suçundan ... hakkında kurulan hükümler bakımından diğer yönleri incelenmeyen, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ... hakkında iddianamede 3. olay olarak gösterilen 14.03.2006 tarihinde ... adlı işyerinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve sanık ... hakkında suç eşyasının bilerek kabul edilmesi suçlarından kurulan hüküm dışında sanıkların 5320
sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunmasına, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.