Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5459
Karar No: 2019/4602
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5459 Esas 2019/4602 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğidir. Davacılar müvekkillerinin murisine ait olan taşınmazın tapu tahsis belgesi ile tahsis edildiğini belirtmiştir. Ancak bu taşınmazın müvekkilinin arsa bedelinin ödenmesinin ardından davalı belediye tarafından daha sonra yeniden fiyatlandırıldığı ve müvekkilinin dava açarak bu işlemin iptal edildiğini iddia etmiştir. Bu nedenle taşınmazın miras payları oranında müvekkillerinin adına tesciline karar verilmesi istenmiştir. Davalı vekili ise uyuşmazlığın idari yargıda çözülmüş olması gerektiğini ve davayı reddetmiştir.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Dava kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce onanmıştır. Ancak davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş ve bu talep kabul edilerek Daire kararı bozulmuştur.
Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu koşulların şu şekildedir:
- Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
- Tahsise
14. Hukuk Dairesi         2018/5459 E.  ,  2019/4602 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.10.2018 gün ve 2016/2291 Esas, 2018/6341 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...’a 05.12.1984 tarihli tapu tahsis belgesiyle dava konusu 5272 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini, müvekkillerinin murisi tarafından arsa bedelinin ödendiğini, müvekkillerince tapunun devri için davalı Belediyeye başvurulması üzerine davalı ... tarafından arsa bedelinin yeniden tespit edilmesine karar verildiğini, bu işlemin iptali için müvekkili tarafından dava açıldığını ve idare mahkemesince işlemin iptaline karar verildiğini belirterek, dava konusu taşınmazın miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu, husumetin Kağıthane Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini ve arsa bedelinin yeniden tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.10.2018 tarih, 2016/2291 E-2018/6341 K sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

    Dairemizin onama kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    -Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Somut olaya gelince; tahsise konu arsa bedelinin davacılar murisi tarafından ödendiği dosya kapsamı ile sabit olmakla birlikte, mahkemece yukarıda belirtilen diğer ilkeler doğrultusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış olduğu görülmüştür.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir. Bu hususun inceleme ve araştırma dışı bırakılması doğru değildir.
    Anılan bu hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairemizin 03.10.2018 günlü ve 2016/2291 Esas, 2018/6341 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 03.10.2018 gün ve 2016/2291 Esas, 2018/6341 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan değişik gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 21.05.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    K A R Ş I O Y
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır.
    Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi