Esas No: 2021/10093
Karar No: 2022/6316
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10093 Esas 2022/6316 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı sigorta primine esas fark kazanç tutarlarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerine kısmen kabul etmiş, ancak kararında usul ve yasaya uygunluk noktasında eksiklikler olduğu gerekçesiyle kararı düzeltip onamıştır. Kararda önemli bir kanun maddesi olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. ve 297. maddeleri açıklanmıştır. Hüküm sonucu kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında gösterilmesi gereklidir. Ayrıca, hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve talep sonucundan daha azına karar verebilir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/106-2021/275
Davacı, sigorta primine esas fark kazanç tutarlarının tespiti ile eksik ödenen yaşlılık aylıklarının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Hükmü mevcut olup aynı Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Eldeki davada ise, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davacının prime esas kazancının tespiti istemine uygun şekilde, “davacının 2012 Eylül ayına ait SPEK tutarının 5.705,84 TL olduğunun tespitine” dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit davalarındaki yöntem dışına çıkılarak ve infazda tereddüt uyandırabilecek şekilde, davacı hakkında tespiti yapılan prime esas kazançtan her iki davalının sorumlu olduğuna dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu gibi, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, sigorta primine esas kazancın tespiti ile yaşlılık aylığının miktarının tespiti istemi bakımından, mahkemece kısmen kabul kararı verilmesi karşısında, davalılar lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de isabetsizdir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinmesi ile yerine;
“1- Davanın kısmen kabulü ile; davacının 2012 Eylül ayına ait SPEK tutarının 5.705,84 TL olduğunun ve buna göre 2015 yılı Ağustos ayında alması gereken yaşlılık aylığı miktarının ek ödeme hariç çıplak 2.288,19 TL olduğunun tespitine,
2-) Dava tarihi itibari ile fark yaşlılık aylığı alacağının 208,11 TL olduğunun tespiti ile bu miktarın 10,00 TL'lik kısmından faizsiz olarak bakiye miktarına bedel artırım tarihi 12/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...’ dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-) Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 42,07 TL'nin mahsubu ile bakiye 17,23 TL'nin davalı ... Başkanlığından (SGK harçtan muaf olduğundan) alınarak hazineye gelir kaydına,
4-) Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-) Kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına, ret sebebi ortak olmakla, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan maktu 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-) Davacı tarafça bozmadan önce ve sonra yapılan 765,53 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak toplam 382,76 TL’den, 309,98 TL'sinin davalılardan müteselsilen, bakiyesinden ise, sadece davalı ... Başkanlığından tahsili ile davacıya verilmesine,
7-) Davalı ... tarafından yapılan 200 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak 100TL’sinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
8-) Davalı ... Belediyesi tarafından yapılan 200 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak 100 TL'nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine
9-) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,” hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,26.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.