Esas No: 2021/3719
Karar No: 2022/1024
Karar Tarihi: 28.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3719 Esas 2022/1024 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3719 E. , 2022/1024 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3719
Karar No : 2022/1024
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 11/03/2021 tarih ve E:2017/5902, K:2021/645 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 11/03/2021 tarih ve E:2017/5902, K:2021/645 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının davaların birleştirilmesi talebinin yerinde görülmediği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"ndan, davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine ve bunlar için oy istediğine, söz konusu seçim sürecinde örgüt mensuplarıyla birlikte hareket ettiğine ve yemek organize ettiğine ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının YARSAV Derneğine üyeliği, davacıya ait dijital materyallerin içeriği ve davacının HSK'da mesleğe kabul bürosu tetkik hakimi olarak görev yaptığı dönemde, kamuoyunda Ergenekon soruşturması olarak bilinen soruşturmada gizli tanık olan şahsın mesleğe dönmek için yaptığı başvurunun sunumu sırasında, anılan şahıs hakkındaki bilgi ve belgeleri eksik sunmak suretiyle gerçekleştirdiği eylem, davacı hakkında aktarılan diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa ve 2802 sayılı Kanun'da belirlenen usul ve güvenceler dikkate alınmadan, hakkında soruşturma açılıp savunması dahi alınmadan, hukuka aykırı fişleme listelerine dayalı olarak tesis edilen dava konusu meslekten çıkarma işleminin cezai nitelikte bir işlem olduğu ve adil yargılanma hakkının cezai yargılamaya ilişkin güvencelerinin sağlanmadığı, işlemin dayanağı olan 667 sayılı KHK hakkında TBMM'ce süresinde ve usulüne uygun biçimde karar verilmediğinden hukuka aykırı olduğu, bu nedenle anılan KHK'ya dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin de hukuka aykırı olduğu, duruşma davetiyesinin kendisine tebliğ edildiği tarih itibarıyla duruşma tarihine 30 günden az süre kaldığı, bunun hukuka ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğu, aleyhine beyanda bulunan tanıkların ifadelerinin şüphe ve kişisel kanaate dayandığı, Dairece tanıklar bizzat dinlenilmeden dosyada yer alan tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, davalı idarece delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin dava konusu işlem tesis edildikten sonra elde edildiği, karar verdikten ve kesinleştirdikten sonra delillerin toplanmasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu, yeterli gerekçe olmadan davanın reddedilmesinin gerekçeli karar hakkını ihlal ettiği, ByLock uygulamasını yüklediği ve kullandığı tespitinin doğru olmadığı, Yargıtay içtihatlarına göre kullanıcı olmak için aranan şartları taşımadığı, hukuka aykırı şekilde yapılan arama sonucu ele geçirilen dijital materyallere ve YARSAV Derneği üyeliğine dayanılarak aleyhine hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesine, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine, masumiyet karinesine, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına, şeref ve itibara saygı hakkına, eğitim ve mülkiyet hakkına, savunma hakkına, gerekçeli karar hakkına, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine, ayrımcılık yasağına ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğu, davanın reddine ilişkin temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan; davacı tarafından, her ne kadar duruşma davetiyesinin kendisine tebliğ tarihi ile duruşma tarihi arasında 30 günden daha az bir süre bulunduğu, bu durumun adil yargılanma hakkına aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de; duruşma davetiyesinin davacının adresine 19/02/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu tarih ile duruşma tarihi olarak belirlenen 11/03/2021 tarihi arasında 20 gün bulunduğu, bu sürenin ise davacının duruşmaya katılarak savunma hakkını kullanabilmesi için makul ve yeterli bir süre olduğu anlaşıldığından, davacının mezkur iddiasına itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 11/03/2021 tarih ve E:2017/5902, K:2021/645 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin 6100 sayılı Kanunun 379. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 28/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.