Esas No: 2021/12209
Karar No: 2022/6576
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12209 Esas 2022/6576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, dahili davalının hizmet sözleşmesi kapsamında davacı yanında çalışmadığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptalidir. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, istinaf yoluyla Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir. Davalı kurum vekili bu karara temyiz başvurusunda bulunmuş ve mahkeme, yasal ve ussal açıdan kararın isabetsiz olduğuna hükmetmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 298/2. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Samsun 3. İş Mahkemesi
Dava, dahili davalının hizmet akdi kapsamında davacı yanında çalışmadığının tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum avukatı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, dahili davalının hizmet akdi kapsamında davacı yanında çalışmadığının tespiti ve aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK vekili, kurum işlemin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme "Davanın kabulune " karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı SGK vekili; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve istinaf incelemesine ihtiyaç olduğunu, işverenin yasal süresinde 07/11/2017 tarihli ve 13.493,612 varide numarasıyla kayıtlarına giren dilekçesiyle ... TC kimlik numaralı ...'ın servis aracında çalışmadığını, iş görüşmesine geldiğini ancak pazarcılık yapacağını söylediğini bu sebeple hiç işe başlamadığını beyan ederek itirazda bulunduğunu, dolayısıyla davacı tarafın beyanlarındaki çelişkinin aşikar olduğunu, yerel mahkemece hükme esas alınan tanık beyanları içlerinde çelişki barındırdığını ve gerçeği yansıtmasının mümkün olmadığnı, tanık beyanları incelendiğinde davacının şirkette çalışmalarının olduğu ve bu nedenle objektif beyanda bulunamadıklarının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle tanık beyanları ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyada itirazları doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına yahut dosyanın tekrar incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; gerekçe kısmında ‘’....davacının açmış olduğu dava neticesinde idari para cezası iptal edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Aynı konu ile farklı yargı kollarının farklı karar vermesi, hukuki güvenlik ilkesine aykırıdır. Aynı zaman da aynı konu hakkında farklı karar verilmesi Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince de; hak ihlali olarak değerlendirilmektedir. Dava bu yönü ile de redde muhtaçtır.’’ ifadesi kullanıldıktan sonra davanın kabulüne şeklinde karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı ve bu şekilde infazı kabil hüküm tesis edilmediği açık olduğundan verilen karar isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, gerekçeyle hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmaksızın infaza elverişli bir şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.