Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3823
Karar No: 2022/1035
Karar Tarihi: 28.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3823 Esas 2022/1035 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3823 E.  ,  2022/1035 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3823
    Karar No : 2022/1035


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2017/7475, K:2021/1247 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ve bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun …tarih ve …sayılı kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek uyuşmazlığın esasına geçilmiş;
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2017/7475, K:2021/1247 sayılı kararıyla;
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca anılan suçu işlediğinin sabit olmadığı (delil yetersizliği) gerekçesiyle beraatine karar verilmiş olup istinaf aşamasında bu karar kaldırılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla, davacının silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda, anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına, çalışma evinde kalmadan önce örgüt tarafından yapılan kariyer görüşmesine katıldığına, hakim adayı iken örgüte ait staj evinde kaldığına, örgüte ait bir çalışma evinin murakıpı olarak görev aldığına, kendisini "…" olarak tanıttığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile kendi ifadelerinin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Çalışma evinde sınava hazırlanma hususu yönünden, davacının, örgütün yargı erkine kendisine iltisak ve irtibatlı kişileri yerleştirebilmek amacıyla oluşturduğu hâkim-savcılık sınavına hazırlık evlerinde anılan sınavlara hazırlandığı yolundaki tespitin FETÖ ile iltisak ve irtibatı ortaya koyan bir unsur olduğu,
    HTS inceleme raporu yönünden, davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan ve …Cumhuriyet Başsavcılığının …tarih ve …sayılı dosyasında yer alan HTS Bilirkişi İnceleme Raporunun incelenmesinden; davacının, 31/12/2014-20/07/2016 tarihleri arasında, ByLock kullanıcısı olan ve FETÖ üyeliğinden hakkında soruşturma yürütülen birçok kişiyle çok sayıda telefon görüşmesi yaptığının tespit edildiği, bu tespitin davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, delil olarak ortaya konulan hususların çoğunun meslek dönemi dışında ve FETÖ/PDY isimli örgütün birçok kesim tarafından desteklendiği zaman dilimine dair olduğu, üniversite sınav dönemleri ile sınırlı olmak üzere ailesinin isteği ve zorlaması neticesinde sadece barınma ihtiyaçlarını karşılamak için evlerde kaldığı, bu yapı ile bir irtibatının olmadığı, hakkında ihdas edilen dava konusu idari işlemlerde kararın eki olarak yer alan listede isminin yer alması haricinde kendisi ile ilgili herhangi somut bir eylemden bahsedilmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırılıktan bahsedebilmek için kamu yararına aykırı hukuksuz bir eylemin varlığının gerektiği, ancak ne idari işlemlerde, ne de Daire kararında kendisi ile ilgili böyle bir tespit bulunmadığı, tanık ifadelerinde şahsına yönelik herhangi bir suç unsuru olmadığı, Dairece bir delil toplama işlemi yapılmadığı ve dosya üzerinden karar verildiği için 5 yıllık yargılama süresinin makul olmadığı, daha önceden cemaat olarak kabul edilen bu yapıya desteklerini açıklayan bir kesimin, yapının örgüt vasfını bilmedikleri şeklindeki ifadeleri mazur görülürken, eskiye dayalı bir takım hususların, 2004 yılında benzer bir MGK kararı olmasına rağmen 17-25 Aralık sürecinden sonra alınan MGK kararlarını gerekçe göstererek ve irtibat, iltisak gibi muğlak ifadelerle aleyhine delil olarak sunulmasının yasallık ilkesine aykırı olduğu, dava konusu idari işlemlerin tesis edildikleri tarih itibarıyla somut bir gerekçe içermediği, idari işlemde belirtilmeyen ve sonradan dosyaya konulan birtakım delillerin Daire kararında dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğu, ayrıca hakkındaki deliller kendisine bildirilerek savunma hakkı tanınmadığı, buna ilişkin Daire kararında geçen ibarelerin hukuken yerinde olmadığı, davalı idarenin hukuksuz eyleminin görmezden gelindiği, Daire kararının hukuka aykırı delillere dayandığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/04/2021 tarih ve E:2017/7475, K:2021/1247 sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 28/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi