Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenler vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, müvekkillerinin borcu olmadığını ve onlara ait olmayan imzalar bulunduğunu, ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda grafolog bilirkişi H..Ş...düzenlediği 12.11.2007 tarihli raporunda bonoda keşideci imzalarının borçluların eli ürünü olduğunu bildirmiştir.
İtiraz üzerine Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi"nde düzenlenen 27.03.2008 günlü raporda ise, (imzanın basit tersimli, önemli ayırt edici karakteristik ve yazı unsuru içermeyen imza olması nedeni ile söz konusu imzaların borçluların eli mahsülü olmadığının açıklandığı görülmüştür.
Böylece her iki bilirkişi raporu arasında aykırılık oluşmuştur.
Adli Tıp Kurumunun Fizik İhtisas Dairesi’nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez.
Bu durumda, mahkemece yeniden oluşturulacak ve yazı biliminden anlar 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak iki rapor arasındaki aykırılık giderildikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.