Esas No: 2021/644
Karar No: 2022/1044
Karar Tarihi: 28.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/644 Esas 2022/1044 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/644 E. , 2022/1044 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/644
Karar No : 2022/1044
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/09/2020 tarih ve E:2017/5482, K:2020/3646 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine dair aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların meslekten çıkarılma tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödenmesine ve 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/09/2020 tarih ve E:2017/5482, K:2020/3646 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları ile davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
Davacı tarafından bakılmakta olan bu dava dosyası ile Dairelerinin E:2017/4423 sayılı esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan bahisle birleştirilmesi talebinde bulunulmuş ise de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda davaların birleştirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi anılan Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde uygulanmak üzere sayma yoluyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıfta bulunulan 31. maddesinde de davaların birleştirilmesi usulüne yer verilmediği görüldüğünden bu istemde yerinde görülmeyerek,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla davacının ceza yargılamasının ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında devam ettiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının 22590 ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dahil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Öte yandan davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde sınıf başkanlığı yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece tesis edilen işlemin disiplin cezası mahiyetinde bir işlem olduğu, disiplin hukukuna ilişkin süreçlere uyulmadığı, savunma hakkı tanınmadığı, temyize konu kararda HSK tarafından gönderilen delillerin geçmişe ait olduğu belirtilmesine rağmen hükme esas alınmaması gerektiği, HSK tarafından işlem tesis edilirken bireyselleştirme yapılmadığı, tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiği, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği, hakkındaki tanık beyanlarının asılsız olduğu, içeriklerini kabul etmemekle birlikte hiçbirinin suç unsuru barındırmadığı, hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen ByLock uygulamasına dair delillerin hem ceza hem de disiplin hukukunda delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer taraftan, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik suçunu işlediğinden bahisle ... Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, temyize konu Daire kararında yargılamanın devam ettiğinin belirtildiği, temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda anılan Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütü üyeliği suçundan davacının 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddedildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/09/2020 tarih ve E:2017/5482, K:2020/3646 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 28/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.