Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13809
Karar No: 2017/8103
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13809 Esas 2017/8103 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasındaki ticari ilişkinin sona ermesiyle birlikte davacı, davalıya bazı mallar satmıştır. Ancak davalı malların bedelini ödememiştir. Davacı, davalı hakkında icra takibi başlatmış, davalı ise bu takibe haksız olarak itiraz etmiştir. Asıl davanın reddedilmesine karar verilmiştir. Birleşen davada ise her iki tarafın kayıtları birbirini teyit ettiği için davacıdan davalıya 16.492,85 TL'lik cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Hüküm birleşen davalının kabulü ile alacaklı yararına %20 tazminat verilmesi şeklinde verilmiştir.
655 sayılı Kanunun 309. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 55/2 maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/13809 E.  ,  2017/8103 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı birleşen davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya oto yedek parçası sattığını, davalıya mal teslimi yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, faturalara dayalı alacaklarının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline,% 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
    Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, davacı tarafından gönderilen faturaların iade edildiğini, müvekkilinin defterlerinde bu faturaların kayıtlı olmadığını, müvekkilinin 16.492,85 TL alacağı için daha önce icra takibi başlattığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile % 20 tazminata hükmedilmesini istemiştir,
    Birleşen davada davacı vekili, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın almış olduğu mallardan dolayı bakiye borcunun olduğunu, bu borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını,icra takibinden önce borcun ödenmesi için ihtar keşide edildiğini, davalı borçlunun gerçek dışı faturalarınında iade edildiğini, davalının açılan takibe itirazının haksız olduğunu belirterek itirazının iptaline, %20"den az olmamak üzere icra inkarı tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davacının, müvekkilinden almış olduğu mallardan kaynaklanan bakiye borç tutarını ödemediğini, müvekkili tarafından davacıya mal iadesi yapıldığını, aralarındaki sözlü anlaşmaya binaen ciro primi alacaklarının bulunduğunu, buna ilişkin gönderilen faturaların da iade edildiğini, davacının yazılı sözleşme olmamasına güvenerek borçtan kurtulmaya çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, asıl davada davacının 20.170,55.-TL bedelli üç adet fatura ile 19.109,91.-TL bedelli 2 adet ciro pirimi faturalarının yasal dayanağı olmadığı,bu nedenle asıl davada davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığı, birleşen davada ise her iki taraf kayıtlarının ciro primi içerikli 3 adet fatura ve fiyat farkı faturası dışında birbirini teyit ettiği, birleşen dava davacısının davalıdan 16.492,85.-TL cari hesap alacağının bulunduğu, usulüne uygun temerrüt ihtarı bulunduğundan temerrüt tarihi olan 26/05/2010 tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faizin 9.483,00.-TL olup, alacaklının talebinin daha düşük gösterildiğinin tespit edildiği gerekçeleriyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile alacak likit olduğundan alacaklı yararına %20 tazminat verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı - birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı - birleşen davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi