1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10279 Karar No: 2019/4261 Karar Tarihi: 01.07.2019
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10279 Esas 2019/4261 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2016/10279 E. , 2019/4261 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’ın 300 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapunun iptali ile mirasçılar adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, temlikin gerçek satış olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik ... ...’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalıya arsa olarak temlik edildiği ve üzerindeki evin ...’a ait olduğuna ilişkin tapuda şerh olduğu, dava konusu arsanın tümünün keşfen belirlenen dava tarihindeki değerinin 57.415,00TL olduğu ve davayı tüm mirasçıların birlikte açtıkları anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davacıların payına isabet eden değer üzerinden harcın tamamlandığı gözetilerek bu miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün vekalet ücretine ilişkin 5. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 5. bent olarak “ Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.615,65TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsiliyle davalıya verilmesine ” ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, aşağıda yazılı 15.20.TL bakiye onama harcının da temyiz eden davacılardan alınmasına, 01.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.