Esas No: 2022/1875
Karar No: 2022/6460
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1875 Esas 2022/6460 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, davalı işverenliğin şantiyelerinde sürekli olarak çalışmasına rağmen, çalışmış olduğu günlerin ilgili kuruma bildirilmediğini ve farklı işverenler yanında sigortalı gösterildiğini iddia etmiş ve çalıştığı dönemdeki sürekli çalışma günlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafından cevap verilmemiştir. Feri müdahil Kurum, çalışma ilişkisinin kesin olarak ispatlanması gerektiğini ve yargılama sürecinde hak düşürücü 5 yıllık sürenin de göz önünde tutulması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir. Davacı işçi, kararı istinaf etmiş, ancak istinaf isteği esastan reddedilmiştir. Davacı vekili, eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmiştir. Yargıtay ise, davalı işverenliğin ticaret sicil kaydının silinmiş olduğunu belirtmiş ve Tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmü, sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 ve 373/1 maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
No : 2021/1396-2021/1867
İlk Derece
Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işverenliğin ...- ... ve Gümüşhane şantiyelerindeki işyerlerinde sürekli davalı işverenliğe bağlı olarak çalışmasına rağmen, çalışmış olduğu günlerin sürekli ilgili kuruma bildirilmediği gibi, bildirimin farklı işverenler yanında sigortalı gösterildiğini beyan ederek 10/06/1997-05/09/2002 tarihleri arasındaki günlerin sürekli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Feri müdahil Kurum vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle, işbu dava ile ilgili olarak müvekkili kurum ... Karadeniz SGK merkezinde diğer davalıya ait işyerlerinde davacının kısmi süreli çalışmalarının olduğunun tespit edildiğini, Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda da bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için çalışma ilişkisinin hizmet akdine dayanması ve işçinin işverene ait işyerinde onun denetim ve gözetimi altında fiilen yerine getirmesi zorunlu olduğunu, bunun için çalışma ilişkisinin kesin olarak ispatlanması gerekir. İspat yöntemi de yazılı kanıtların aksinin ancak yazılı delillerle doğrulanabileceği gerçeğidir. Kaldı ki hak düşürücü 5 yıllık sürenin de göz önünde tutularak yargılamanın yapılması gerekmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerden ötürü haksız olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, " Davanın reddine " karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının çalıştığı işyerinin, ihaleli işler kapsamında olduğunu, şantiyeler kurulup işçilerin sürekli şantiyelerde kalarak çalışma yapıldığını, şantiyedeki işlerde yevmiyeli çalışma olmadığını, aylık çalışmanın söz konusu olduğunu, şantiyedeki işler tamamlanıncaya kadar çalışmaların devam ettiğini, ancak yevmiye ücreti üzerinden aylık çalışma yapılmakta olduğunu, davalı işverenin, davacıyı 10.06.1997 - 05.09.2002 tarihler arası farklı şantiyelerde çalıştırıldığını, davacının 1997-2002 tarihleri arası davalı işverene ait şantiyelerde sürekli çalışması görülmesine rağmen hizmet cetvelinde eksik gün gösterildiğini, bir kısım tanıkların davacının aleyhine olarak işverenin yakını olduğu gibi ifadeler verdiğini ve gerçekleri saptırdığını, 12 ayrı şantiyede çalışan bir ustanın sürekli çalışmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çünkü çalıştığı işin konusu itibariyle demir-kalıp işlerinin sürekli olduğunu, işverenin davacıyı bir şantiyeden diğer şantiyeye gönderdiğini, bu durumun 1997-2002 tarihleri arası sürekli olarak devam etttiğini, davacının kısmı çalışma lüksünün bulunmadığını, işverenin şantiyede sürekli kalıp-demir ustasını işin özelliği icabı bulundurmak zorunda olduğunu, davacının 1997-2002 yıllar arası farklı bir yerde çalışması görülmediğine göre sürekli davalı işverenin yanında çalıştığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi; Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davacı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamında davalı ... İnşaat Taah. ve Tic. Ltd. Şti.nin 21.06.2013 tarihinde re'sen terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile AŞ.'nin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir.
Şu halde, davalı ...'nin ticaret sicil kaydının silinmiş olduğunun anlaşılması karşısında yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, Tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.