13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9081 Karar No: 2019/16302 Karar Tarihi: 07.11.2019
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/9081 Esas 2019/16302 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2019/9081 E. , 2019/16302 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.800 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Dosya içinde mevcut ... Üniversitesi ... Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nın 19.06.2015 tarihli raporuna göre; suça sürüklenen çocuğun klinik olarak sınır düzeyde mental kapasiteye sahip olduğu düşünülmekle birlikte psikometrik test değerlendirmesi randevularına gelmediği için yapılamadığı, bu nedenle zihinsel gelişim durumu ile ilgili kesin bir kanaat oluşmadığı, işlediği suçun hukuki anlamını algılayabileceği ancak sonuçlarını yeteri kadar algılayamayacağının ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği kanaatine varıldığının belirtilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi gereğince suçu işlediği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi"nden rapor alındıktan sonra sonucuna göre hukuksal durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; konut dokunulmazlığının ihlali suçunun, suça sürüklenen çocuk ile birlikte kim olduğu tespit edilemeyen bir şahıs ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK’nın 119/1-c maddesi gereği artırım yapılmaması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 07.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.