13. Hukuk Dairesi 2016/24808 E. , 2018/12361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-Turkasset Varlık avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ödenmeyen tüketici kredisi nedeni ile yaptığı takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kısa kararda davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, 7808,80 TL asıl alacak,1352,88 TL işlemiş faiz ve ferileri olmak üzere toplam 9161,68 TL için icra takibinin devamına karar verilmiş; gerekçede ise 7808,80 asıl alacak, 142,04 TL akdi faiz, 153,74 KKDF, 57,10 TL BSMV, 101,62 TL noter masrafı olmak üzere 9109,56 TL için takibe devam edilmesi gerektiği bildirilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nın 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK"nın 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda, mahkemece, kısa kararda davanın kısmen kabulüne, asıl alacak ve ferileri ile toplam 9161,68 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş gerekçede ise asıl alacak ve ferileri ile toplam 9109,56 TL için takibe devam edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Böylece, kısa kararla gerekçe arasında çelişki yaratılmış olup, yukarıda açıklandığı üzere bu durum usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.