Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/19436
Karar No: 2008/22714
Karar Tarihi: 22.12.2008

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/19436 Esas 2008/22714 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/19436 E.  ,  2008/22714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 18/06/2008
    NUMARASI : 2008/165-2008/557

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
    2-Mahkemece yapılacak yargılamada tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376.maddesine göre; duruşmada hazır olanların son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı Yasanın 388.maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389.maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada söz konusu yasanın 381.maddesininin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389.maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141.maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda, 18.6.2008 tarihli kısa kararda; "bilirkişi raporunda belirtilen faizin icra müdürlüğü hesabına davacı tarafından yatırılmasına, bu şekilde ipoteğin fekkine", denildiği halde, gerekçeli kararda "ipoteğin bedelinin 71.525.YTL. olduğunun tespiti ile takip tarihinden itibaren ödenmeyen ipotek bedeline icra müdürlüğünce değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, bütün ipotek bedeli ve ferilerinin icra müdürlüğü dosyasına depo edilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına" şeklinde hüküm kurulmuştur. Borçlunun edimi kısa kararla çelişecek şekilde gerekçeli kararda arttırılmıştır.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri göz ardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    İBBGK.nun 10.4.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında da vurgulandığı üzere her iki karar arasındaki çelişkinin giderilmesini teminen İcra Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 
    SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 22/12/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi