3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12842 Karar No: 2019/13406 Karar Tarihi: 24.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/12842 Esas 2019/13406 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/12842 E. , 2019/13406 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."in, mağdur ...’ı yaralamadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/1-c, 29/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve mağdur ...’i yaralamadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 29/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Aliağa Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2011 tarihli ve 2006/375 Esas, 2011/130 Karar sayılı kararının itiraz edilmeden 29.03.2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 12.02.2013 tarihinde işlenen kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda hakkındaki hükmün açıklanması suretiyle mağdur ...’ı yaralamadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/1-c, 29/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve mağdur ...’i yaralamadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 29/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2017 tarihli ve 2017/637 Esas, 2017/711 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.04.2019 tarihli ve 2019/3933 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2019 tarihli ve 2019/47783 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda sanık hakkında Aliağa Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2011 tarihli ve 2006/375 Esas, 2011/130 Karar sayılı ilâmına konu ilk kararın itiraz edilmeksizin 29.03.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde işlenen 2. suçun ise 12.02.2013 tarihinde işlendiği ve bu suça konu kararın 08.09.2017 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sanık hakkında duran zamanşımı süresinin ikinci suçun işlenme tarihi olan 12.02.2013 tarihinde yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında, sanığın lehine olan 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. madde ve bentleri gereğince olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 7 yıl 6 ay olması ve suç tarihinin 03.05.2005 olduğu dikkate alındığında, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına ilişkin Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesince kararın verildiği 19.10.2017 tarihi itibariyle bu sürenin geçtiği gözetilmeden, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2017 tarihli ve 2017/637 Esas, 2017/711 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.