4. Hukuk Dairesi 2016/4843 E. , 2018/8105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 18/12/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacılardan ..., ... ve ...’ın tüm, davacılardan ... ile davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, cinsel taciz eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
TBK’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya gelince; olay tarihi, olayların gelişim şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalının temyiz itirazlarına gelince,
Mahkemece davacılardan ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesine ve davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiği halde yararına hüküm tarihinde geçerli AAÜT’ne göre ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davalı yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş; kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılardan ... yararına (3) sayılı bentte açıklanan sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, davacılardan ..., ... ve ...’ın tüm, davacılardan ... ile davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan ... yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, davacı ... ile davalıdan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 18/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.