1. Hukuk Dairesi 2016/11353 E. , 2019/4223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan babaları ... ’ın 504, 735, 746, 814, 816, 951, 128, 391, 209, 397, 402, 393, 394, 399, 30, 250, 246, 251, 562, 571 ve 77 parsel sayılı taşınmazlarından bir kısmını 07/05/2002 tarihinde eşi olan ...’a, bir kısmını da 17/05/2002 tarihinde kızı olan davalı ...’a satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, ... ’ın da taşınmazlardan bir kısmını kardeşi olan davalı ... ile kardeşlerinin eşleri olan davalılar ... ve ... ’e devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında muris ... ’in mirasçıları adlarına tesciline, 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince kesin hükmün varlığı nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/3 Esas ve 2015/36 Karar sayılı dosyasında, davacıların ... ve ..., davalıların ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... oldukları, davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak dava konusu 504, 735, 746, 814, 816, 951, 128, 391, 209, 397, 402, 393, 394, 399, 30, 250, 246, 251, 562, 571 ve 77 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istedikleri, 05.02.2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettikleri, mahkemece feragat nedeniyle davaya ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, HMK"nın 122. maddesi "Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir" hükmünü içermektedir.6100 sayılı HMK"na göre ilk derece yargılaması beş temel aşamadan oluşmaktadır. Bunlar sıra ile dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamasıdır.
Bilindiği üzere; “ön inceleme” safhası 6100 sayılı HMK’da 137 ilâ 142. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu aşamada yapılacak işlemler sırasıyla dava şartlarının ve ilk itirazların incelenmesi, çekişmedeki uyuşmazlık noktalarının tespiti, hazırlık işlemleri, delillerin sunulması ve toplanması için gerekli işlemlerin yapılması, sulhe teşvik ve son aşama olarak da bütün bu hususların 137. madde gereğince tutanağa geçirilmesidir. Aynı hükmün 2.fıkrasında ise, ön inceleme safhası tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlandıktan sonra, 138.maddesi ile de ön inceleme sırasında mahkemece öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, gerektiği taktirde karar vermeden önce bu konuda tarafların dinlenebilmesi için ön inceleme duruşması açılabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.Öte yandan, HMK"nın 27. maddesi de; "davanın tarafları, müdahilleri ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini" ifade etmektedir.Somut olaya gelince; dava, 25/01/2016 tarihinde açılmış, dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiş, ön inceleme aşamasına ilişkin hiçbir işlem yapılmadan, evrak üzerinden yapılan incelemeyle mahkemece kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Oysa davacıların tapu iptal ve tescil istemleri yanında ecrimisil istemleri de bulunmaktadır. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru değildir.Hâl böyle olunca, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalılara tebliğ edilmesi, davalılara beyan ve itirazlarını sunabilmesi açısından imkan tanınması, HMK"nın 122. maddesi uyarınca taraflara tebligat yapması, öncelikle HMK 137. ve 142. maddeleri arasında düzenlenen ön inceleme aşamasının tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davacıların değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.