Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2251
Karar No: 2022/6543
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2251 Esas 2022/6543 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işyerlerinde çalıştığı süreye dair eksik sigortalılık bildirimi yapıldığını iddia ederek hizmet tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddedilmesi üzerine istinaf başvurusu yapılmış, ancak istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Temyiz istemiyle dosya Yargıtay’a taşınmıştır. Yargıtay kararında, hizmet tespiti davalarının özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği belirtilerek, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği hatırlatılmıştır. Ayrıca sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması halinde hak düşürücü sürenin kesintisiz çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınacağı belirtilmiştir. Yargıtay'ın 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesi ve 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi ile birlikte bahsettiği hizmet tespiti davalarının özel ispat yöntemlerine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2022/2251 E.  ,  2022/6543 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2019/2080-2021/2011
    İlk Derece
    Mahkemesi : Germencik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No : 2016/722-2019/261

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, ...’da faaliyet gösteren ... Gece Kulübü’nde 2 yıl çalışmasına rağmen toplam 70 gün sigortalılığının gösterildiğini, ardından 10 yıl kadar ...’da bir gece kulübünde çalıştığını, adına çalışma bildirilmediğini, ayrıca ... Dış Ticaret adlı incir işletmesinde 2012 yılı 9. ayından 2016 yılına kadar çalıştığını ancak çalışmasının tam gösterilmediğini ifade ederek bildirilmeyen gün ve sürelerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ...' ne ve fer'i müdahile usulüne uygun davetiye tebliği yapılmış, davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmamış, herhangi bir cevap vermemiş, kendisini vekille de temsil ettirmemiştir.
    Fer'i müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle, avacının bildirilen çalışmaları dışında bir çalışmasının olamayacağını, davaların kamu düzenine ilişkin olduğunu ve uyuşmazlık konusunun özel bir duyarlılıkla araştırılması gerektiğini, kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "-1-Davacının davalılar ... ve ... isimli şahsa karşı açmış olduğu davadan feragat ettiğinden dolayı bu davalılar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
    2-Davalı ... Tic. A.Ş. yönünden davanın ispatlanamadığından reddine,
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    A-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; Germencik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 26.06.2019 tarih, 2016/722 Esas ve 2019/261 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
    1-Davanın reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili kararın eksik inceleme ve araştırma ile verildiğini. Kararın bozulmasını talep ettiklerini belirterek kararı temyiz etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin davaların yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında vurgulandığı gibi davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı İşveren ... Dış Ticaret A.Ş. işyerinden, davacı adına 01/09/2012 - 15/11/2012, 01/11/2013 - 28/02/2014, 05/06/2014 - 30/08/2016 tarihleri arasında bildirimlerin bulunduğu, davacının talep dönemi 01/09/2012 - 31/12/2016 içerisinde, davalı yanından yapılan bildirimler ile birlikte farklı işverenler yanından da 01/06/2012 - 07/09/2012, 24/11/2012 - 20/12/2012, 09/09/20013 - 12/10/2013, 30/08/2016 - 18/01/2017 tarihleri arasında bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Somut olayda; talep konusu dönem içerisinde ..., ..., ... işyeri sicil nolu farklı işverenler yanından bildirim olması karşısında, bunlar yanından yapılan bildirimlerin iptalinin istenip istenmediği davacıdan sorularak, davacının talebi kapsamında, davalı işyerinde çalıştığını iddia ettiği dönemde, başkaca işverenler tarafından yapılmış olan sigorta bildirimlerinin iptalinin de istendiğinin anlaşılması halinde; bu işverenlerin de, HMK 124 kapsamında, davacı tarafından husumet yöneltilerek, davaya dahiliyetleri sağlandıktan sonra; delilleri sorulup toplandıktan sonra sonucuna göre yapılacak irdeleme ile karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi