4. Ceza Dairesi Esas No: 2020/460 Karar No: 2020/3445 Karar Tarihi: 18.02.2020
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/460 Esas 2020/3445 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tehdit davasında sanığın mağduru tehdit ettiği ve mağduru bıçakladığı iddia edilmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu nedenle tehdit suçu yönünden beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak mahkeme, tehdit suçu yönünden de mahkumiyet kararı verilmiştir. Karar, temyiz edilmiş ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozma sebebi, sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. maddesi uyarınca mağdurun hayatına ve vücut dokunulmazlığına yönelik olduğu gözetilmeden, aynı maddenin 2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit olarak kabul edilerek düşme kararı verilmesidir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 106/1-1. ve 2. maddeleri olarak belirtilmiştir.
4. Ceza Dairesi 2020/460 E. , 2020/3445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Düşme
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın, mağduru eliyle iterek dövmekle tehdit ettiği, mağdurun da eliyle sanığı ittiği, bu sırada sanığın üzerindeki bıçağı çıkararak mağduru yaraladığının iddia edildiği, mahkemenin de, "sanığın mağduru eliyle ittiği, mağdurun sanığı ittirdiği, bu sırada sanığın cebinden bıçağı çıkardığı aynı şekilde mağdurun da bıçak çektiği, sanığın mağduru bıçakla yaraladığı" şeklinde meydana geldiği kabul edilen olayda, sanığın tüm eylemlerinin silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğu, silahla kasten yaralama suçu yönünden de mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, tehdit suçu yönünden beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre de; sanığın mağduru dövmekle tehdit etme şeklindeki eyleminin TCK"nın 106/1-1. cümlesinde yer alan mağdurun hayatına ve vücut dokunulmazlığına yönelik olduğu gözetilmeden, aynı maddenin 2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit olarak kabul edilerek ve deliller tartışılmadan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.