14. Hukuk Dairesi 2019/1530 E. , 2019/4581 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılar ..., ..., ...İplik ve Dokuma Fabrikası A.Ş ile ... Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş"ne karşı açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulü ile; davalıların davacıya ait .... Köyü 4551 ve 5806 parsel sayılı taşınmazlara vaki haksız elatmalarının önlenmesine, davalılar ..., ..., ... İplik ve Dokuma Fabrikası A.Ş ile ... Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş"ne karşı açılan ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 437.018,72TL ecrimisil tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ecrimisil talebinin (21.798,64TL) reddine,davalı ..."ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar (..., ..., ... İplik ve Dokuma Fabrikası A.ş ile Türeks Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş) vekili temyiz etmiştir.
Bir kısım davalılar (..., ..., ... İplik ve Dokuma Fabrikası A.Ş ile Türeks Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş) vekili davalıların maddi durumunun elverişli olmadığından gerekli harç ve giderleri ödeyemeyeceğini belirterek adli yardım isteminde de bulunmuştur.
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nin 334 ilâ 340. maddelerinde yer almaktadır. Anılan yasanın 336/3. maddesinde getirilen düzenleme ile de adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabileceği belirtilerek, duruşma yapılmaksızın istem hakkında bir karar verileceği HMK’nin 337/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, temyiz edenin adli yardım talepleri hakkında dairece bir karar verilir.
Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. maddesinde de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, HUMK’nun 434. maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nun 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nin 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Adli yardım talep eden davalılar vekili, davalıların tüm malları ve maaşlarının haczedildiğini davacıların malları üzerinde tasarruf edemediklerini ekonomik olarak zor duruma düştüğünü ileri sürerek adli müzaheret taleplerinin kabulü ile mahkemenin gerekçeli kararı kesinleşinceye kadar temyiz harç ve masrafları ile birlikte tüm yargılama giderlerinden muaf tutulmalarına karar verilmesini istemiştir.
TAKBİS sisteminden yapılan araştırmada halen davalılar adına kayıtlı taşınmazların mevcut olduğu anlaşıldığından;
1)Hükmü temyiz eden davalıların kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle HMK’nin 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalıların adli yardım isteminin REDDİNE,
2)Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK’nun 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı, tebliğden itibaren bir hafta içerisinde itiraz yolu açık olmak üzere, 21.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi