Esas No: 2021/13315
Karar No: 2022/6572
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13315 Esas 2022/6572 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir Kurum işleminin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan dava sonucunda, davalı Kurumun istinaf başvurusunun reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunda; Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine göre, kendisine tebliğ yapılacak mümessillerin derecelendirildiği ve tebliğin öncelikle bu mümessillere yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden güncel adresin sorulmaması durumunda Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğin sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, dava dosyasının mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Ticaret Sicil Memurluğundan gelen ticari sicil adresine usulüne uygun tebliğ sağlanması, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca yapılabilir.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/822-2021/1933
İlk Derece
Mahkemesi : ... 33. İş Mahkemesi
No : 2016/343-2019/362
Dava, Kurum işleminin iptali,borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu'nun 13'üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması, böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, ... 2001, s. 4-5).
Gıyabi hükmün, aleyhine dava açılarak hüküm kurulan davalılardan ... İnş. Tur. Med. Ltd. Şti.’ne
İlgili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden güncel adresi sorulmadan 2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde görülen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesi hükmüne göre tebliğ edildiği anlaşılmakla; yukarıda belirtilen hükümler uyarınca gıyabi hükmün, davalı şirkete öncelikle, ilgili ticaret sicilinden istenecek adresine Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak tebliğin sağlanması, yeni sevk adresi varsa o adrese, tebligatın iade gelmesi, tebligat yapılamaması, iade zarfında yeni bir adres tespit edilememesi durumunda, Ticaret Sicil Memurluğundan gelen ticari sicil adresine usulüne uygun tebliğinin sağlanmasına (Tebligat Kanunu 35. maddesine göre) takiben, temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 27.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.