14. Hukuk Dairesi 2018/4084 E. , 2019/4580 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Noterliğinin, 20.09.1984 tarihli, 23453 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davalının 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki payını kendisine satmayı vaadettiğini ileri sürerek dava konusu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde 2. kademede rayiç değerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 4656 ada 26 parsel sayılı taşınmaz olarak şuyulandırıldığı, taşınmazın 06.11.1997 tarihinde dava dışı Halit İrtak"a satıldığı ve davalının mülkiyetinde bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olayda; satış vaadi sözleşmesine konu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazın, ... adına ifraz- taksim işlemi sonucu 03.12.1955 tarihinde tescil edildiği, 10.01.1969 tarihli intikal işlemi ile taşınmazdaki 3/32 payın davalı Yusuf kızı Fehime Sabancıoğulları adına tescil edildiği, bilahare 21.10.1969 tarihli taksim işlemi ile taşınmazdaki 27/224 payın davalı adına tescil edildiği, 09.05.1985 tarihli satış işlemi ile de davalının 1894/18368 payı uhdesinde bırakarak 20/18368 payı dava dışı Yusuf Maçın"a ve 300/18368 payı ise dava dışı Hamza Maçın"a sattığı, bu tarih itibari ile davalının 1894/18368 payına isabet eden 1895,23 m2"si bulunduğu, sonrasında dava konusu taşınmazda, 24.09.1993 tarih ve 2360 sayılı Yüreğir Belediyesi Encümen Kararı ile 2981 sayılı İmar Kanununun 10/c maddesine göre imar uygulaması yapıldığı, dosya içerisindeki şuyulandırma cetvelinin incelenmesinden davalının taşınmazdaki 1895 m2"ye tekabül eden payından 1008 m2"sinin dağıtıma tabi tutularak 4656 ada 24 parsel, 4657 ada 1, 2, 3, 4, 6 parsel, 4658 ada 3 ve 6 parsel, 4659 ada 4 parsel, 4698 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara şuyulandırıldığı, dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre 4656 ada 24 parsel, 4657 ada 1, 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazların hala davalı adına paylı olarak kayıtlı olduğu, 4698 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından dava dışı kişilere satıldığı, imar sonucu oluşan diğer parsellerin tapu kayıtlarının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece öncelikle satış vaadi sözleşmesine konu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait 1895 m2"den dosya içerisindeki evraktan dağıtıma tabi tutulup tutulmadığı anlaşılamayan 887 m2"lik kısmın dağıtıma tabi tutulup tutulmadığı araştırılmalı, imar uygulaması ile oluşan tüm imar parsellerine ilişkin tapu kayıtları dosya arasına alındıktan sonra hangi taşınmazların halen davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilip, davacının tapu iptali ve tescil istemi değerlendirilmeli; ondan sonra satış vaadi sözleşmesine konu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu dağıtım gördüğü imar parsellerinde davalı adına kayıtlı taşınmaz bulunmaması halinde ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.