Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/10214 Esas 2016/6429 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10214
Karar No: 2016/6429
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/10214 Esas 2016/6429 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, annesinin ölümünden sonra annesinin kızı olduğunu kanıtlamak için nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ancak Hazine vekili temyiz etti. Yargıtay, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda doğru sicil oluşturma zorunluluğuna dikkat çekti ve mahkemenin yalnızca taraflar ve tanık beyanlarına dayanarak karar vermesinin yanlış olduğunu belirtti. DNA testi gibi delillerin de değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu nedenle davada bir hata olduğunu ve mahkeme kararının bozulması gerektiğini vurguladı.
Kanun Maddeleri: HUMK.nun 428. Maddesi.
18. Hukuk Dairesi         2015/10214 E.  ,  2016/6429 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, davacının annesi ..."nin, ölü ... kızı olduğunun tespiti, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dava dilekçesinde annesi ..."in ..."nın kızı olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ..., Türk vatandaşı ... ile evlenerek 1949 yılında, ... da Türk vatandaşı ... ile evlenerek 1959 yılında Türk vatandaşlığnı kazanmıştır. ... ve ...."nın Türkiye"ye farklı zamanlarda geldiklerinden ayrı haneye kaydoldukları ve ayrı nüfus kütüğüne sahip oldukları iddia edilmiş ve mahkemece taraf ve tanık beyanları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak raporda gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.