14. Hukuk Dairesi 2018/4188 E. , 2019/4579 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalılar-birleştirilen davada davalılar aleyhine 09.11.2010 ve 03.08.2011 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen davada davacı Hazine vekili, davalılar ... vekili ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu 1425 (2110) parsel sayılı 11613 m2 yüzölçümlü taşınmazın 5025,48 m2"lik kısmın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilerek ... Büyükşehir Belediyesinin, 28.07.2007 tarihli ve 421 sayılı Encümen Kararı uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu 1425 (2110) parselin tamamının kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, 5025,48 m2"lik kısmı üzerinde 5592 ada 7, 8, 9 ve 10 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek anılan imar parsellerinin binmeli alana isabet eden kısmının iptali ile Hazine adına tescili ve tapu kayıtlarının eski hale iadesini istemiştir. Davacı Hazine vekili, birleştirilen davada ise tapu kayıt maliki ... mirasçılarına aynı istemle dava açmıştır.
Davalı belediyeler ile davalı ... vekili, davalı (... oğlu) ... vekili ve davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı- birleştirilen davada davacı Hazine vekili, davalılar ... vekili ve ... vekili temyiz etmişlerdir.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Somut olayda; tapu kayıt maliki ..."ın, 13.03.2013 tarihinde öldüğü, mahalline iade kararı üzerine dosya içerisine alınan mirasçılık belgesindeki mirasçılarından ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın davaya dahil edilmediği, öte yandan tapu kayıt maliki ..."ın, 01.01.1990 tarihinde ölmüş olduğu, mahalline iade kararı üzerine dosya içerisine alınan mirasçılık belgesindeki mirasçılarından ..."ın davada taraf olarak yer almadığı ve yine mahalline iade kararı üzerine dosya içerisine alınan tapu kaydına göre ... çocukları ..."ın 30.12.2016 tarihli, 32225 yevmiye sayılı intikal işlemi ile tapuda paydaş kılındıkları, ... çocukları..."in 19.01.2018 tarihli, 1500 yevmiye sayılı intikal işlemi ile tapu da paydaş kılınmış iseler de davada taraf olarak yer almadıkları anlaşıldığından mahkemece anılan kişilerin davada yer alması sağlanarak taraf teşkilindeki eksiklik tamamlandıktan sonra çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı olduğu üzere işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.