
Esas No: 2018/1407
Karar No: 2018/8100
Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1407 Esas 2018/8100 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/07/2006 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 18/12/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asıl ... ve vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 10/08/2005 tarihinde davacı ..."in, kızı ... ve eşi ... ile birlikte motorsiklet ile ..."den Çalış istikametine doğru giderken ... Petrol İstasyonu girişine yaklaştığında, ..."tan ... istikametine doğru kamyoneti ile seyir halinde olan davalının, karşı yönden gelen trafiği yeterince kontrol etmeden ... Petrol İstasyonuna dönüş yaptığını ve iki aracın çarpıştığını, çarpışma sonucunda davacıların ağır yaralandığını belirterek, oluşan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davalının kullanmakta olduğu kamyonet ile trafik kurallarına riayet ederek kontrollü bir şekilde benzinliğe girmek üzere iken davacılardan ..."in sevk ve idaresindeki motorsikletin, üzerinde diğer davacı ve küçük çocuğu da bulunduğu halde kontrolsüz bir şekilde davalının aracına çarparak olaya sebebiyet verdiğini, olayın meydana gelmesinde davalının hiç bir kusuru olmadığını, davacıların kask takmadığını, kazanın meydana gelmesine davacı sürücünün aşırı hızlı olmasının ve bu nedenle araç kontrolünü kaybetmesinin neden olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosyada alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
a-818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Davaya konu olan olayda, davacıların olay anında başlarında koruyucu kask takmadıkları ve kullanılan aracın taşıma vasıtası olmadığı halde istiab haddini aşarak yolcu taşınması ve yaralanmaların kafa bölgesinde de olması gözetildiğinde, BK."nun 44. (TBK/52) maddesi kapsamında belirtilen hususların zararın artmasına neden olup olmadığı, tazminattan indirim yapılmasının gerekip gerekmediği hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu hususların karar yerinde değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
b-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği düzenlenmiştir. Davacılar vekili 08/02/2013 tarihli dilekçe ile maddi tazminat istemini ıslah ederek müddeabihi artırmış ve ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, ıslah edilen kısmında dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, bu durum taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğundan usul ve yasaya uygun düşmeyen kararın kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine
18/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.