8. Hukuk Dairesi 2009/6639 E. , 2010/2006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Tazminat, Tapu iptali ve tescil
Davacı-karşı davalılar ... ve müşterekleri ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki elatmanın önlenmesi, tazminat,tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2008 gün ve 99/408 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.10.2009 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Karşı taraftan kimse gelmedi.Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosyanın eksik hususların ikmali için mahal mahkemesine gönderilmesinden sonra eksikliklerin ikmalini takiben dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı- karşı davalı ... ve müşterekleri vekili, 6932 ada 23 ve 24 parsellerin vekil edenlerine ait olduğunu, davalının haklı bir nedene dayanmaksızın taşınmaz üzerinde bulunan 6 nolu daireyi 3 yıldır işgal ettiğini, defalarca uyarılmasına rağmen tahliyeye yanaşmadığını açıklayarak haksız elatmasının önlenmesine ve 3 yıllık ecrimisilin belirlenerek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili, harcını yatırmak suretiyle verdiği 25.10.2007 tarihli ıslah dilekçesinde, taşınmaz değerinin 100.000,00 YTL olduğunu bildirmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, cevap ve harcını yatırmak suretiyle verdiği karşı dava dilekçesinde davanın yersiz olduğunu, 6 nolu daireyi 2004 yılında inşaat halinde iken 13100 Euro bedelle davacıların akrabası Muammer Bayansal’dan satın aldığını, satış bedelinin bu kişi tarafından davacı ...’in yurtdışında bulunan banka hesabına yatırıldığını, satın aldıktan sonra 60.000,00 YTL masraf ettiğini, tüm abonelikleri adına yaptırdığını ve halen taşınmazı kullandığını açıklayarak davacıların davasının reddine, 6 nolu daireye düşen arsa payı belirlenerek tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine yönelik davanın kabulü ile davalının 6 nolu daireye elatmasının önlenmesine, ecrimisil olarak belirlenen 10.020,00 YTL"nın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, karşılık davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 6932 ada 23 parselin öncesi 508 kadastro parseli olup 01.02.1966 tarihinde hükmen Hazine ve dava dışı Celal Bayındır adına, 03.01.1979 tarihinde yapılan imar uygulaması sonunda 6932 ada 23 parsel olarak Hazine adına, 08.01.2001 tarihinde hükmen Pendik Belediyesi ve son olarak 18.12.2002 tarihinde satış yoluyla paylı olarak davacılar ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Dava konusu 6932 ada 24 parselin ise öncesi 526 kadastro parseli olup 03.01.1997 tarihinde imar yoluyla 6932 ada 24 parsel olarak Hazine, 08.01.2001 tarihinde hükmen Pendik Belediyesi, 15.12.2005 tarihinde satış yoluyla davacılardan ... adına tescil edilmiş, dava konusu 23 ve 24 parsel, 24.07.2007 tarihinde yapılan birleştirme işlemi sonunda 6932 ada 26 parsel olarak paylı mülkiyet şeklinde davacılar adına tescil edilmiştir.
Asıl dava; tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşılık dava;tapu dışı satın almaya dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davalı -karşı davacı ... vekili, taşınmazın inşaat halindeyken 2004 yılında kayıt malikinin akrabasından satın alındığını, inşaatı vekil edeninin tamamladığını, satış bedelinin davacılara ödendiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. Mahkemece tapuda kayıtlı taşınmazın haricen satılamayacağı, böyle bir satışa dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 30.09.1988 gün 1987/2 Esas 1988/2 Karar sayılı kararında; “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre hakim, Medeni Kanunun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebilir” denilmiştir. Mahkemece tarafların açıklamaları nazara alınarak yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı karşısında davanın hukuksal durumu değerlendirilmeden yazılı gerekçelerle tapu iptali ve tescil davasının reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı-karşı davacı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 625,00 TL avukatlık ücretinin davacılar-karşı davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.