Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı Y.. B.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan Yusuf Baksül vekillerince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak zeminine, resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da indirilerek yapılara değer biçilmesinde de yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporuna yansıyan özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı % 50 den fazla olamayacağı halde, bu oran daha yüksek alınarak fazla zemin bedeli tespit edilmesi, 2-Kamulaştırma Kanununun 25. maddesine 6495 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen son fıkrası uyarınca öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kamu yararı kararının ilan edilip edilmediği ve edilmiş ise, tarihi tespit edilip, ilanın yapılması halinde taşınmazdaki yeni yapının bu ilan tarihinden önce mi, sonra mı yapıldığının tespiti açısından ilan tarihi ve öncesine ilişkin uydu görüntülerinin ilgili resmi kuruluşlardan getirtilmesi, bu şekilde tespit mümkün olmazsa, bu binanın teknik durumu ve gerektiğinde tanık anlatılarına göre yapılış tarihleri tam olarak belirlenip, sonuçta söz konusu yapının ilandan sonra yapıldığının tespiti halinde bu binanın da bedeline hükmedilmemesi gerektiği düşünülmeden, yazılı hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalılardan Y.. B.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.