Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/2834
Karar No: 2022/1529
Karar Tarihi: 28.03.2022

Danıştay 5. Daire 2021/2834 Esas 2022/1529 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/2834 E.  ,  2022/1529 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/2834
    Karar No : 2022/1529

    DAVACI : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    DAVALI : ... Kurulu
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVANIN KONUSU : ... Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapmakta iken, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacı tarafından, 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasının kaldırılması talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının yeniden incelenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun .. tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, asılsız iddialara dayalı olarak usulüne uygun yürütülmeyen bir disiplin souşturması sonucunda ceza verildiği, disiplin cezasına konu fiilleri nedeniyle hakkında açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği belirtilerek dava konusu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

    DAVALININ SAVUNMASI : Davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, mesleğin şeref ve onurunu, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte fiiller işlediği sübuta erdiğinden, davacının, eylemlerine uyan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin HSK kararına karşı yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ ::Danıştay Onaltıncı Dairesinin 17/05/2016 tarih ve E:2015/4824, K:2016/3336 sayılı kararının bozulmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2020 tarih ve E:2018/1744, K:2020/828 sayılı kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi, 2577 sayılı yasa hükmü gereği olduğundan, anılan bozma kararı doğrultusunda davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI ...'İN DÜŞÜNCESİ :... Hakimi iken, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacının; 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun Geçici 3. maddesi uyarınca yaptığı başvurusunun reddine dair Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yeniden inceleme talebinin reddine dair aynı Genel Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; (kapatılan) Danıştay Onaltıncı Dairesinin 17/05/2016 gün ve E:2015/4824, K:2016/3336 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, davacının temyiz talebi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2020 gün ve E:2018/1744, K:2020/828 sayılı kararı ile "yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile yapılan değerlendirme ve açıklamalar ışığında, savunma istem yazılarının içeriğinin Anayasa ve Kanunlar ile koruma altına alınan savunma hakkının kullanılmasını mümkün kılabilecek nitelikte olmadığı, savunma istem yazılarında yer alan disiplin soruşturmasına konu fiillerin hukuki nitelendirmeleri ile soruşturma sonucunda davacıya verilen cezanın farklı olduğu ve nihayetinde davacının daha ağır bir cezayla cezalandırıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlıkta, anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının usulüne uygun şekilde kullandırıldığından söz etmeye olanak bulunmadığı, dolayısıyla davacının, 2802 sayılı Kanun'un 69/son maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin kaldırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine yönelik aynı Kurulun dava konusu ... tarih ve ... sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur. Tarafların karar düzeltme istemi de ... gün ve E:..., K:... sayılı kararı ile davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddine davacının karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddine kararı ile sonuçlanmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 'İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri' başlıklı 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun'un 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinin 4. fıkrasında Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50'nci madde hükümleri kıyasen uygulanır, hükmüne yer verilerek, Danıştay İdari ve Vergi Daireleri kurulları kararına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
    Açıklanan nedenlerle bozmaya uyularak İDDK'nın kararında belirtilen gerekçe ile davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair karara yaptığı itirazın reddine dair Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yeniden inceleme talebinin reddine dair Genel Kurulun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49/4. maddesi uyarınca, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 17/05/2016 tarih ve E:2015/4824, K:2016/3336 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2020 tarih ve E:2018/1744, K:2020/828 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle işin gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
    ... Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapmakta iken meslekten çekilen davacı hakkında, ... Hâkimi olarak görev yaptığı dönemdeki birtakım fiilleri nedeniyle disiplin soruşturması başlatılmış ve düzenlenen 14/02/2001 tarihli soruşturma raporuna istinaden Hâkimler ve Savcılar Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla davacının, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Davacının, söz konusu disiplin cezasına karşı yapmış olduğu yeniden inceleme talebi aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararıyla; bu karara karşı yaptığı itiraz başvurusu ise İtirazları İnceleme Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla reddedilmiş, böylece davacı hakkında verilen meslekten çıkarma kararı kesinleşmiştir.
    Daha sonra davacı tarafından, ilerleyen süreçte yürürlüğe giren 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca söz konusu meslekten çıkarma cezasının kaldırılması talebiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuş, bu başvurusu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla reddedilmiştir.
    Söz konusu karara yönelik yeniden inceleme talebinin de yine aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İlgili Mevzuat:
    2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun "Disiplin Cezaları" başlıklı 62. maddesinde, hâkim ve savcılara, sıfat ve görevleri gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre Hâkimler ve Savcılar Kurulunca, uyarma, aylıktan kesme, kınama, kademe ilerlemesini durdurma, derece yükselmesini durdurma, yer değiştirme ve meslekten çıkarma cezalarından birinin verileceği düzenlenmiştir.
    Anılan Kanun'un "Meslekten Çıkarma Cezası" başlıklı 69. maddesinin 1. fıkrasında; "Meslekten çıkarma: Bir daha mesleğe alınmamak üzere göreve son verilmesidir." şeklinde tanımlanmış, son fıkrasında da; "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanun'un "Yer Değiştirme Cezası" başlıklı 68. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kusurlu ve uygunsuz hareket ve ilişkileri ile mesleğin şeref ve nüfuzu ile şahsi onur ve saygınlığını yitirmek" fiili, (b) bendinde ise, "yaptıkları işler veya davranışlarıyla görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandırmak" fiili yer değiştirme cezasını gerektiren haller arasında sayılmıştır.
    Bunun yanında, Anayasa'nın 129. maddesinin 2. fıkrasında; memurlar ve diğer kamu görevlilerine savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hüküm altına alınmış, aynı doğrultudaki 2802 sayılı Kanun'un "Savunma hakkı" başlıklı 71. maddesinde de; hâkim ve savcılar hakkında, savunmaları alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturmayı yapanın veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üç günden az olmamak üzere, verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan ilgilinin savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı hükmü düzenlenmiştir.
    Savunma hakkı, suç işlediği iddia edilen kişinin, yetkili organ önünde, üzerine atılı suçu işlemediğini, fiilin hukuka aykırı olmadığını, bazı kanuni nedenlerle cezalandırılmaması gerektiğini veya hakkında önerilen cezadan daha az cezayı hak ettiğini ileri sürmesidir ki, bu hak, adil yargılama ilkesinin temelini oluşturur. Savunma alınmadan disiplin cezası verilmemesi hem Anayasamızda hem de 2802 sayılı Kanun'da hüküm altına alınmıştır. Bunun yanında, yukarıda yer verilen ilgili Anayasa hükmünün gerekçesinde de, "yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnadolunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır" ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.
    Doktrinde de; suç işlediği iddia edilen kişi tarafından, olayın oluş biçimi ve gerçekliği hususunda soruşturmacıya görüş bildirilmesi "teknik savunma"; karar mercii önünde, maddi olguların hukuki nitelendirmesinin yapılması ise "hukuki savunma" olarak nitelendirilerek birbirinden ayırdedilmiş ve savunma hakkının amacına hizmet edebilmesinin, bu hakkın mutlak surette karar veren makam önünde kullanılmasına bağlı olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
    Bu kapsamda, ilgili anayasal ve yasal mevzuat bir arada değerlendirildiğinde, disiplin cezaları ile ilgili olarak, savunma hakkı kullandırılmadan disiplin cezası verilmesinin hukuken mümkün olmadığı; kamu görevlisinin savunmasının istenilmesine ilişkin yazının, ilgilinin koruma altına alınan savunma hakkını kullanmasını ve sağlıklı bir hukuksal inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak nitelikte olması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
    Dava dosyanın incelenmesinden; ... Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapmakta iken meslekten çekilen davacının, ... Hâkimi olarak görev yaptığı dönemdeki birtakım fiilleri nedeniyle hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen 14/02/2001 tarihli soruşturma raporuna istinaden Hâkimler ve Savcılar Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrası uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; davacıya tebliğ edilen, ... tarih ve ... sayılı savunma istem yazısının (A) maddesinde 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun "Yer Değiştirme Cezası" başlıklı 68. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Gökçeada'da vazife ifa ettiğiniz sırada, usul ve yasaya aykırı işlemler yapmak suretiyle görevinizi doğru ve tarafsız yapamayacağınız kanısını uyandırdığınız" isnadı ile "Örneğin" ibaresinin ardından sûbuta erdiği iddia edilen fiillerin sıralandığı, (B) maddesinde de anılan Kanun'un 65. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Hizmet içinde ve dışında, resmi sıfatınızın gerektirdiği saygınlık ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğunuz" isnadı ile sûbuta erdiği iddia edilen fiile yer verildiği, davacı hakkında düzenlenen disiplin soruşturma raporunda da davacının eylemlerinin 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 68/2-(a) ve 68/2-(b) maddeleri kapsamında değerlendirildiği ve bu kapsamda anılan Kanun maddelerinde öngörülen yer değiştirme cezasının önerildiği, yine 2802 sayılı Kanun'un 71. maddesi uyarınca yazılı savunmasının istenilmesine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı yazısı ekinde yer alan 22/03/2001 tarihli Bakanlık düşünce örneğinin davacıya ilişkin kısmında, davacının soruşturma konusu fiillerinin 2802 sayılı Kanun'un 68/2-(a) ve 68/2-(b) maddeleri kapsamında değerlendirilerek savunma istenildiği, buna rağmen, netice olarak davacının, anılan fiillerin karşılığı olarak "yer değiştirme disiplin cezasıyla" değil, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun "Meslekten Çıkarma Cezası" başlıklı 69. maddesinin son fıkrası hükmünün uygulanması suretiyle "meslekten çıkarma cezası" ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile yapılan değerlendirme ve açıklamalar ışığında, savunma istem yazılarının içeriğinin Anayasa ve Kanunlar ile koruma altına alınan savunma hakkının kullanılmasını mümkün kılabilecek nitelikte olmadığı, savunma istem yazılarında yer alan disiplin soruşturmasına konu fiillerin hukuki nitelendirmeleri ile soruşturma sonucunda davacıya verilen cezanın farklı olduğu ve nihayetinde davacının daha ağır bir cezayla cezalandırıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlıkta, anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının usulüne uygun şekilde kullandırıldığından söz etmeye olanak bulunmamaktadır.
    Dolayısıyla, davacının, 2802 sayılı Kanun'un 69/son maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin kaldırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine yönelik aynı Kurulun dava konusu ... tarih ve ... sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının "meslekten çıkarma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının, 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca kaldırılması talebinin reddine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının ve bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddi yolundaki aynı Genel Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının İPTALİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idarenin karar düzeltme aşamasında yaptığı ... TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, (Danıştay Onaltıncı Dairesinin E:2015/4824 sayılı dosyasında duruşma yapıldığından dolayı) duruşmalı işler için belirlenen ... TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
    6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi