
Esas No: 2016/3168
Karar No: 2016/9725
Karar Tarihi: 12.05.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/3168 Esas 2016/9725 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
NUMARASI : 2012/215-2014/559
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı F.. A.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı F.. A.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile doğrudur. Ancak;
1-Aynı mahallede bulunan ve dava konusu taşınmaza çok yakın olup, konum ve nitelik olarak da benzer nitelikteki 421 ada, 5 parsele ilişkin olarak Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/211 Esas sayılı dava dosyasında ve aynı tarih itibari ile taşınmazın metrekaresine 32,40 TL. üzerinden değer biçildiği halde, bu taşınmaza 21,60 TL. üzerinden değer biçildiğinden, alınan bilirkişi kurulu raporu inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, yukarıda belirtilen dosyada tespit edilen değerden ayrılma nedenleri de açıklattırılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacı idarece yapılan değer tespitinde taşınmazda ağaçlar olduğu belirtilerek bu ağaçlar için de bedel tespit edildiğinden, söz konusu ağaçlar için değer tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile davalı F.. A.. vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı F.. A.. vd."den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.