Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1971
Karar No: 2018/954
Karar Tarihi: 05.03.2018

Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1971 Esas 2018/954 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2017/1971 E.  ,  2018/954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında;
    TCK"nun 81/1, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,
    2- Sanık ... hakkında;
    TCK"nun 38/1-2, 81/1, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Suçtan doğrudan zarar gören müşteki ..."in, 22/05/2014 tarihli oturumda sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmesine rağmen, katılması konusunda bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih ve 2010/149-205 sayılı Kararında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, müşteki ..."in eşi olan maktul ..."ye yönelik işlendiği iddia olunan kasten öldürme suçlarından doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, CMK"nun 237/2. maddesi uyarınca, sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davalarına katılan olarak kabulüne karar verilmiştir.
    1- Sanık ... hakkında maktul ..."yü kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in, maktul ..."yü kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ve müdafiinin TCK"nun 29 ve 62. maddelerinin uygulanması gerektiğine, katılanlar ... ve ... vekilinin suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
    Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN re’sen de temyize tabi bulunan hükmün Üyeler ... ve ..."in sanığın töre saikiyle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğu ile tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında azmettirme suretiyle kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın, hakkında kurulan mahkumiyet hükmü onanan oğlu olan diğer sanık ..."i suçun işlenmesi hususunda azmettirdiğine ilişkin mahkumiyet kararı verilmesine yetecek nitelikte her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; atılı suçtan CMK"nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık ..."in TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 05/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.verildi.

    KARŞI OY;

    Sanık ... ’ın TCK’nun 82/1-a maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile açılan davada, yerel Mahkemece sanık hakkında TCK’nun 81/1. maddesi uygulanarak sanığın müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, Dairemizin sayın çoğunluğu bu hükmün onanmasına karar vermiştir. Dairemizin sayın çoğunluğunun vermiş olduğu karara, öldürme suçunun TCK’nun 82/1-k maddesinde tanımı yapılan “töre saiki ile öldürme” suçu kapsamında kaldığı düşüncesiyle katılmamaktayız. Şöyle ki;
    Sanık ...’in kız kardeşi olan, 19 yaşındaki ..., maktul ...’in amcasının oğlu olan ... ile öldürme olayından 15-20 gün kadar önce rızası ile kaçmıştır. Maktulün, ... ile ...’in kaçtıkları olaya hiç bir katkısı bulunmadığı gibi, sanık tarafınında bu olayda maktulün parmağı olduğuna dair bir iddiası bulunmamaktadır. Sanık tarafı ...’nın geri getirilmesi konusunda maktulün ailesinden bir istekte bulunmuş maktul ise bu işe karışmamıştır. Sanığın kız kardeşinin maktulün akrabalarından biri ile kaçmış olması dışında bir öldürme sebebi bulunmamaktadır.
    Sosyolojik bir kavram olan töre, “Bir toplumun üyelerinin çoğunluğunun inandığı, terbiye standartlarını sağlamada esas olan ahlaki kurallar ve davranış biçimleridir.” şeklinde tanımlanmıştır. Töre, toplumun birlikteliğini ve kutsallığını sembolize etmektedir.
    Töre kavramı toplumda çoğunlukla olumlu kurallar olarak algılandığı halde, TCK’nun 82/1-k maddesinde cezalandırılan ise olumsuz davranışlardır.
    Namus; toplumda genelde utanma, ahlak, edep manalarında kullanılmakta ise de, aynı zamanda kanun, kural, emir anlamında da kullanılmaktadır. Namus töreye uyduğu oranda bireye verilen değeri ifade eden bir kavramdır. Töreye uyan namuslu uymayan ise namussuz olarak kabul edilmektedir.
    Şeref ise, kişilerin toplumdaki diğer kişiler tarafından nasıl görüldüklerine dair namustan daha üst ve ona yakın bir kavramdır. Hem şeref hem de namus kavramı terbiye standartlarını sağlayan ahlaki kurallar bütünü olan törenin içinde erimişlerdir.
    Töre cinayetinde faili suç işlemeye yönelten saik, töre baskısı altında öç alma duygusu, yanlış dinsel inanç ve toplumsal değer yargısıdır.
    Toplum nazarında töreye aykırı davranış, kızın ailesinin istediği erkekten başkasıyla duygusal ilişkiye girmesi, ailesinin istediği dışında birisiyle evlenmesi şeklinde gerçekleşmiş olabilir.
    TCK’nun 82/1-k maddesindeki düzenlemede cezalandırılan töre değil, töre saikiyle gerçekleştirilen yanlış davranış biçimleridir.
    Yargıtayımızın uygulamalarına göre, töre saikinden söz edebilmek için, aile veya aşiret meclisinin öldürme suçunun işlenmesi için bir karar alması şart görülmemiş, bu saikle hareket edilerek öldürme suçunun işlenmesi yeterli görülmüştür.
    Somut olayımızda, olayın meydana geldiği Diyarbakır ili Lice ilçesinde ailesinden habersiz bir erkekle cep telefonu ile mesajlaşan ve rızasıyla onunla kaçan kızlarını arayıp, resmi mercilere müracaatları olmaksızın kaçıranın sülalesinden kızlarının kendilerini teslimini istedikleri halde vermeyen karşı ailenin büyüğü olan maktulün, kızın ağabeyi ... tarafından çarşı ortasında öldürülmesi söz konusu olup, sanık ...’in suçu işledikten sonra bir müddet kaçak gezdiği, kaçak gezdiği süre zarfında kullandığı cep telefonu hattı ile bazı kişilerle cep telefonu görüşmeleri yaptığı ve bu görüşmelerin yasal olarak takibinin yapıldığı, bu görüşme içeriklerine yansıdığı üzere sanığın namuslarının kirletildiği yönünde konuşmalar yaptığı sabittir.
    Sanığın kız kardeşinin kaçmasına katkısı bulunmayan maktulün, sanığa yönelik tahrik eden hiç bir davranışının bulunmadığı sabittir. TCK’nun 82/1-k maddesinde “töre saikiyle” denilmekle, bu saikle suçun işlenmesi yeterli görülmüş, o yörede bu yönde oluşmuş yaygın bir töresel davranış aranmamıştır. TCK’nun 82/1-k maddesinin uygulanabilmesi için mutlak surette o yörede bu yönde oluşmuş töre kabul edilen bir davranışın sergilenmesi gerekmez. Sanığın kişisel düşüncesinin töre saikiyle olması yeterlidir. Sanığı öldürmeye sevk eden düşünce hastalıklı bir düşüncedir. Dairemizin kan gütme saikiyle öldürme suçlarında kabul ettiği gibi, ilk öldürme olayına katılmayan ancak aileden birinin sırf o aileyi cezalandırmak için öldürülmesi ve bunun kan gütme saikiyle öldürme suçu kabul edilmesine benzer ilişki burada da vardır. Somut olayımızda sanık aileden öç alma duygusuyla hareket etmiş ve ailenin ileri gelen sözü dinlenebilecek bir kişisini öldürmüştür. Bu olayın TCK’nun 81. maddesinde niteliksiz öldürme suçu kapsamında sayılması kanun koyucunun iradesine de aykırı olacağı sabittir. Sanık bu öldürme suçunu işlemekle şerefini yücelttiğini toplumda ayrı bir statü kazandığını düşünmektedir. Namusunu temizlediği gibi bir düşünceyle tamamen masum olan bir kişinin öldürülmesi, TCK’nun 82/1-k maddesindeki töre saiki ile öldürme suçunu oluşturur düşüncesinde olduğumuz için, sayın çoğunluğun niteliksiz öldürme suçundan TCK’nun 81/1. maddesinin uygulanmasına dair yerel Mahkemenin kararını onayan düşüncesine katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi