Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/11021
Karar No: 2022/3710
Karar Tarihi: 28.03.2022

Danıştay 6. Daire 2020/11021 Esas 2022/3710 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/11021 E.  ,  2022/3710 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/11021
    Karar No : 2022/3710

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … Belediye Meclisi üyesi olan davacı tarafından, Kocaeli ili, Gebze ilçesi, … Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli nazım imar planı revizyonu ile … Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, “ibadet alanı” kentsel kullanımı 1/25000 ölçekli …. Planlama Bölgesi Revizyon Nazım İmar Planı plan hükümlerinde tarif edilmemiş olmasına rağmen 1/5000 ölçekli Gebze Planlama Bölgesi Revizyon Nazım İmar Planı plan hükümlerinde tanımlanmasının plan hükümleri kapsamında bir uyumsuzluk yarattığı, “eğitim alanı”, “spor alanı”, “sağlık alanı” ve “akaryakıt ve servis istasyon alanı” kentsel kullanımlarının ise hem 1/25000 hem de 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planları plan hükümlerinde “fuar alanı” fonksiyonu içinde tanımlanmamış olmasına rağmen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı içerisinde fiziksel olarak planlanmasının planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu, plan ile plan hükmü uyumu kapsamında plan bütünlüğünü bozduğu, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7/b maddesinde yer alan; “…Planlar; pafta, gösterim, plan notları ve plan raporu ile bir bütündür…” kuralına aykırılık gösterdiği, “orman alanı” kullanımının bir kısmı yerine “fuar, panayır ve festival alanı” ve “kentsel sosyal donatı alanları” kullanımlarının planlanması konusunda Orman Bakanlığı’nın görüşüne ihtiyaç olduğu, 1/25000 ölçekli revizyon nazım imar planına ait plan açıklama raporunda böyle bir kurum görüşüne rastlanılmadığı, bu durumun mevzuata aykırı olduğu, 1/25000 ölçekli revizyon nazım imar planı içerisinde yer alan “eğitim alanı”, “kültürel tesis alanı”, “spor alanı” ve “sağlık alanı” kullanımlarında; sosyal altyapı alanlarındaki alan büyüklüğü ve yer değişiklikleri kapsamında Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26/3-(a) maddesinde belirtilen ilgili kurumlardan alınması gereken görüşler konusunda; “Sağlık Bakanlığı”, “Milli Eğitim Bakanlığı”, “Gençlik ve Spor Bakanlığı” ve “Kültür ve Turizm Bakanlığı” görüşlerine plan raporunda rastlanılmadığı, fuar alanının doğusunda kalan, … Büyükşehir Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı alanı içinde bulunan üçgen şeklindeki “eğitim alanı” kullanımın olduğu bölgenin tamamında “Ayrıntılı Jeolojik Etüd Gerektiren Alan (AJE)” ibaresi bulunmasına ve AJE bölgesinde kalan alanların planlama sahası dışında bırakılması ya da donatı hesabı içinde yer almayacak bir kentsel fonksiyon olarak tanımlanması gerekirken 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında “eğitim alanı” kullanımlarına yönelik planlama kararlarının Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7/ğ maddesinde yer alan; “…Planlarda afet, jeolojik ve doğal veriler esas alınır...” kuralına aykırılık gösterdiği ve bu bağlamda planlama esaslarına aykırılık oluştuğu anlaşıldığından, dava konusu 1/25000 ve 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dairenin 11.06.2020 tarihli ara kararı ile "...4- Dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planları (2018 yılı) ile dava konusu planlardan önce yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli nazım imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planları (2016 yılı) karşılaştırıldığında plan sınırında herhangi bir büyüme veya küçülme olup olmadığı sorularak büyüme olması durumunda büyüme alanı ile ilgili kurum görüşü alınmamasının gerekçesinin açıklanmasının istenilmesine, 5- Dava konusu 1/25000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planları (2018 yılı) ile dava konusu planlardan önce yürürlükte bulunan 1/25000 ölçekli nazım imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planları (2016 yılı) karşılaştırıldığında orman sınırında herhangi bir büyüme veya küçülme olup olmadığı sorularak küçülme olması durumunda küçülme alanı ile ilgili orman idaresinin görüşünün alınmamasının gerekçesinin açıklanmasının istenilmesine," karar verildiği, davalı idarenin cevabı yazısında; "Ara kararda 4. ve 5.maddelerde istenilen bilgiler ile ilgili olarak; dava konusu edilen 2018 yılına ait revizyon imar planlarının yapılma gerekçelerinin başında olan Kuzey Marmara Otoyolunun Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kuzeye ötelenmesine yönelik değişiklik sonucunda kaldırılan yol güzergahında oluşan plansız alanın fuar alanı ve orman, sosyal ve teknik altyapı vb. gibi kentsel kullanım alanları ile entegre edilerek plan bütünlüğünün sağlandığı ve plan onama sınırının revizyon olması sebebiyle Gebze Otoyol Kuzeyi Planlama Bölgesinin tamamından geçirilerek plan kullanım kararları ve kurum görüşleri hususunda planın bir bütün olarak ele alındığı dolayısıyla Gebze Otoyol Kuzeyi Planlama Bölgesi 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı revizyonları öncesinde yapılan bir plan değişikliği ile onaylanan fuar alanı dosyasına ait kurum görüşlerinin geçerliği olduğu ve yenilenmediği belirlenmiştir." ifadelerine yer verildiği görüldüğünden, mevzuat gereği ilgili kurumlardan görüş alınması gerekirken alınmadığı anlaşıldığından davalı idarenin iddialarına itibar edilmediği, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen açıklama ile reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu imar planlarında bulunan ''fuar alanı'' kullanım kararının önceki plan kararları ile getirildiği, dava konusu revizyon imar planlarının konusu olmadığı, dava konusu 1/25000 ölçekli revizyon nazım imar planında yer alan; ''alanda yer alacak faaliyetlerin ihtiyacı olan ticari faaliyetler yer alabilir'' hükmü ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında yer alan; ''alanda yer alacak faaliyetlerin ihtiyacı olan ticari faaliyetler yer alabilir'' hükmü kapsamında planlama alanında yer alabilecek kullanımların belirlendiği, plan kararları ile getirilen kullanımların planların kademeli birlikteliğine uygun olduğu, söz konusu imar planı değişikliklerinin tamamen başka gerekçelerle hazırlandığı, bu nedenle fuar alanına ilişkin ilgili kurumlardan yeniden görüş alınmadığı ve daha önceden alınan kurum görüşlerinin geçerliliğini koruduğu, bilirkişi raporunda plan bütününde bir problem bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen dava konusu revizyon nazım imar planlarının da konusu olmayan fuar alanı özelinde planların kademeli ilkesine uygun olmadığı kanaatine varılmasının bu raporun kendi içerisinde çelişkili olduğunu gösterdiği, dava konusu nazım imar planlarının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu revizyon nazım imar planlarında önerilen fuar alanının büyüklüğü için geçerli ve nesnel gerekçelendirme yapılmadığı, alan büyüklüğünün çok fazla olduğu, bu büyüklüğün nasıl belirlendiğine ilişkin bir araştırma bulunmadığı, yer seçiminin planlama ilkelerine aykırı olduğu, Gebze ilçesi ölçeğinde eşik analizi yapılmadığı, yer seçiminin subjektif olduğu, imar planı değişikliği ile Gebze bölgesinde sanayiden kaynaklanan istihdamın yerleşeceği nüfus bölgesi olan sahada yaklaşık 29 hektar net konut alanının kaldırıldığı ve bu alanın fuar alanına dönüştürüldüğü, dava konusu imar planı değişiklikleri ile kaldırılan gelişme konut alanlarının yerine yeni konut sahaları önerilmediği, özel mülkiyetler üzerindeki sosyal donatı alanlarının kaldırılarak daha fazla imar parseli ve inşaat alanı kazanmak amacıyla yaklaşık 500 dönümlük orman sahası üzerinde zaruret olmadığı halde mesire yeri, eğitim tesis alanları, sağlık tesis alanı, ibadet alanı gibi kullanımları getirildiği, sosyal donatı alanlarının özel mülk üzerinde kalması gerektiği, fuar alanı kullanımı ile ilişkili fonksiyonlar arasında bakım-akaryakıt istasyonu kullanımı bulunmadığı halde dava konusu imar planı değişiklikleri ile bir adet yeni bakım-akaryakıt istasyonu kullanımı getirildiği, bu kullanımın zaruri ve gerekli olmadığı, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemlerin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Mevcut kamu yatırımlarında yapılan güzergah değişiklikleri, bölgede yer seçimi yapan yeni kamu yatırımları, kadastro yenileme çalışmaları ve orman sınırlarının güncellenmesi nedeniyle Kocaeli ili, Gebze ilçesini kapsayan alanda dava konusu nazım imar planı revizyonları yapılmış, yine bu planlama kapsamında daha önceki imar planlarında Gebze bölgesinde yer alan fuar alanının bitişiğinden geçecek şekilde planlanan Kuzey Marmara otoyolu güzergahının 10 km kuzeye kaydırılması nedeniyle de boşalan alan başta olmak üzere fuar alanına ilişkin sınırlar ve kullanım kararları da revize edilmiştir. Bunun üzerine Gebze Belediye meclisi üyesi olan davacı tarafından, dava konusu imar planlarında ''fuar alanı'' olarak planlanan alanın büyüklüğünün çok fazla olduğu, yer seçiminin ve konumunun uygun olmadığı, inşaat hakkı kazandırmak amacıyla sosyal donatı alanlarının orman alanları üzerinde önerildiği, bunun Orman Kanunu'na aykırı olduğu, zaruri ve gerekli olmadığı halde fuar alanı fonksiyonu ile ilişkili olmayan yeni bir bakım ve akaryakıt istasyonu kullanım kararı eklendiği, tüm bunların hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 6. maddesinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Kanun'un 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin ''Tanımlar'' başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, "Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder." tanımına yer verilmiş, "Mekansal planlama kademeleri ve ilişkileri" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında, mekansal planların kapsadıkları alan ve amaçları açısından mekansal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları olarak hazırlanacağı, buna göre planlama kademelerinin, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; mekansal strateji planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planından oluştuğu kural altına alınmış, aynı maddenin 2. fıkrasında, mekansal planların, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanacağı, her planın, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorunda olduğu düzenlenmiş, 25. maddesinde, imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılabileceği hükmüne, 26. maddesinde, "İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlık konusu ''fuar alanı'' kullanım kararının ilk olarak dava konusu imar planlarından önce 22.09.2016 tarihinde onaylanan nazım imar planları ile getirildiği görüldüğünden, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi ve yargısal denetimin yapılabilmesi için fuar alanının bitişiğinden geçecek şekilde planlanan Kuzey Marmara otoyolunun 10 km kuzeye kaydırılması nedeniyle boşalan alanın ne şekilde planlandığının ve fuar alanı olarak planlanan bölgede yapılan değişikliklerin neler olduğunun net bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Ancak dava dosyasında yer alan imar planlarına ilişkin paftalar incelendiğinde; ''fuar alanı'' olarak planlanan bölgenin sınırlarının net bir şekilde belirli olmadığı görülmüş, bu nedenle ''fuar alanı'' içerisinde yer alan kullanım kararlarının; özellikle sosyal ve teknik altyapı alanlarında yapılan değişiklikler ile bölgeye yeni getirilen kullanım kararlarının neler olduğu tespit edilememiş, yine fuar alanı etrafındaki orman alanlarının sınırları ile bu sınırlarda yapılan değişikliklerin neler olduğu, üst ölçekli planlarda orman alanı olarak planlanan alanlara alt ölçekli planlarda orman alanı dışında başka bir kullanım getirilip getirilmediği, getirilen kullanımların bu planlara uygun olup olmadığı, bu alanların güncel kadastro yenileme çalışmaları ve orman sınırlarının güncellenmesi kapsamında halen ''orman alanı'' olarak belirlenip belirlenmediği tespit edilememiştir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre; plan revizyonlarının, imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulanmasının mümkün olmadığı durumlarda veya üst ölçekli plana uyumluluğun sağlanması için planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi olarak tanımlandığı, plan değişikliğinin ise imar planlarının, ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmadan teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak kamu yararı amacıyla değiştirilmesi olarak tanımlandığından, bu kapsamda yapılan değerlendirmede, dava konusu imar planlarının ''plan değişikliği'' değil, ''plan revizyonu'' niteliğinde olduğu, plan değişikliğinde sosyal ve teknik altyapı alanının değiştirilmesi, kaldırılması veya küçültülmesi durumunda ilgili yatırımcı kuruluşun görüşünün alınması ve bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması gerekirken, plan revizyonlarında planlama bölgesiyle ilgili kurum görüşlerinin alınmasının yeterli olduğu hususu ile davacının dava dilekçesinde yer alan iddiaları da göz önünde bulundurularak, dava konusu ve önceki imar planlarında yer alan uyuşmazlık konusu ''fuar alanı'' sınırlarını ve içerisindeki kullanım kararlarını net bir şekilde ortaya koyan plan paftaları ile ''orman alanına'' ilişkin orman sınırlarını gösterir güncel kadastro haritaları dosyaya getirtildikten ve orman sınırlarının güncellenmesi sırasında Orman Bakanlığı'nın görüşünün alınıp alınmadığı tespit edildikten sonra, gerekli görülürse konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti aracılığıyla mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle elde edilecek sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Öte yandan, yukarıda anlatılan mevzuat hükümlerine göre, alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, kararlarına uyumlu olması gerektiğine kuşku bulunmamaktadır.
    Planların kademeli birlikteliği ilkesi çerçevesinde her alt ölçekli planlama kademesinin bir üst ölçeğin ana kararlarını korumakla birlikte üst ölçektekinden daha fazla bilgi ve ayrıntı içermesi gerekir. Bu nedenle, nazım imar planları çevre düzeni planlarının, uygulama imar planları da nazım imar planlarının, büyütülmüş kopyaları olmayıp soyuttan somuta inen plan kararlarının alındığı farklı özellikleri ve ayırıntıları içeren belgeler olduğu bilinmektedir.
    Alt ölçekli planları denetleyen, yönlendiren ve esneklik çerçevesini çizen üst ölçekli planlar, kentin ana gelişme kararlarını ve arazi parçalarının kullanış biçimlerini ilke düzeyinde veren belgelerdir. Üst ölçekli plan niteliğinde olan çevre düzeni planında da bölgesel nitelikte genel arazi kullanım kararları getirilmekte ve getirilen bu kararlar çevre kirliliğinin oluşmadan önce önlenebilmesi ve sağlıklı bir çevrenin oluşturulmasına yönelik hedef, ilke, strateji ve politikaları sağlayacak nitelikte olmaktadır. Bu yönüyle söz konusu plan, bu plana dayanılarak yapılacak ve arazi kullanımlarının fonksiyonel dağılımı ile genel yoğunluğunun belirlendiği 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planları ve nazım imar planları ile öngörülen arazi kullanım kararlarından farklılık arz etmektedir.
    Bu itibarla, planlama ilke ve esasları çerçevesinde uyuşmazlık değerlendirilirken; leke plan niteliğinde bulunan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının ölçeği göz önünde bulundurulduğunda parsel bazında kararların üretilmesi mümkün olmayacağından, bu planda gösterilemeyen kullanımların 1/25000 ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında yer alabileceği, üst ölçekli planlarda yer verilemeyen ayrıntıların ya da teknik olarak gösterimi imkansız fonksiyonların alt ölçekli planlarda yer almasının üst ölçekli plana aykırılık oluşturmayacağı, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında şematik veya sembol olarak gösterilen kullanımlara ilişkin yer seçimlerinin ilgili kurumların görüşleri doğrultusunda alt ölçekli planlarda kesinleştirileceği hususlarının da dikkate alınması gerekmektedir.
    Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi