13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13116 Karar No: 2018/12324 Karar Tarihi: 18.12.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/13116 Esas 2018/12324 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2016/13116 E. , 2018/12324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile aralarında yaptıkları simsarlık sözleşmesine istinaden gösterdiği dairenin davalının annesi tarafından satın alındığını, sözleşmede gösterilen dairelerin tarafın kan hısmınca 1 yıl içinde satın alınması durumunda da davalının gayrimenkul satış bedelinin %3"ü ve KDV’sini ödemesi gerekip ücret alacağından dolayı ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/13374 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içinde borcu olmadığından bahisle dosya borcuna itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, başlatılan icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın maliki tarafından satılan daireyi annesinin aldığını ve taşınmazın satımına ilişkin bağımsız bölümün sahibinin satış konusunda davacı şirkete yetki verildiğinin ispatlanamadığını bildirerek, davacı aleyhine %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesi talebiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasının ve tüm taleplerinin reddine, davalı tarafın icra tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tellallık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, sözleşme gereğince davalıya gösterdikleri taşınmazlardan bir tanesinin annesi tarafından kendileri aradan çıkartılarak satın alındığını ve sözleşmede bulunan “söz konusu yeri,1 yıl içinde .... kan ve sıhri hısımlarım tarafından satın alındığı halde, yazılı satış bedelinin %3"ü ve KDV’sini ödemeyi kabul ediyorum.” hükmüne dayanarak alacak talep etmiştir. Davalının imzaladığı sözleşmede gösterilen taşınmaz ile taşınmazın annesi tarafından satın alındığı hususları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme metninde bulunan ve davacının dayandığı ilgili madde hükmü dikkate alınmalı ve sözleşme içeriğine göre gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Davalının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.