17. Hukuk Dairesi 2016/8118 E. , 2019/3193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı hakkında Diyarbakır 6. İcra Dairesi"nin 2014/9313 sayılı dosyası ile yapılan takibin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu, davacının trafik sigortacısı olduğu davalının işleteni olduğunu aracın 21/10/2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içinde bulunan Mehmet Karacadağ"ın vefat ettiğini, mirasçılarına 31.737,61 TL tutarında ödeme yapıldığını, kaza anında istiap haddinin aşılması nedeniyle rücu şartlarının oluştuğunu beyanla itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kazanın istiap haddinin üzerinde yolcu taşınmasından kaynaklanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından davalı hakkında açılan itirazın iptali davasının kabulüne, Diyarbakır 6. İcra"nın 2014/9313 sayılı dosyaya davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talep etmişse de alacak likit olmadığından talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigortacısı olan davacının dava dışı 3. kişiye ödediği bedelin, kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi vekili, itirazın iptali şeklinde açtığı rücuen tazminat davasında, davalının poliçe düzenlenmesi sırasında mevcut ve araç ruhsatında belirli olan sayının üzerinde yolcu taşıması nedeniyle, davalı sigortalılarına rücu haklarının doğduğundan bahisle talepte bulunmuş olup; iddiasının özü ve dayandığı rücu sebebinin istiap haddinin aşılması olduğu görülmektedir.
Davacı sigortacının ödeme yapmasına sebep olan kaza ile davacının ödeme tarihi ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 kısmında, sigortacının sigortalısı işletene rücu hakkı düzenlenmiş, rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Adı geçen kısmın (e) bendinde "Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise" hükmü getirilmiş olup, sigortacının istiap haddinin aşılması nedeniyle işletene rücu edebilmesi, kazanın münhasıran (salt) istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmış olması şartına bağlanmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda; mahkemece, kaza tespit tutanağı ve kesinleşen ceza mahkemesi ilamı ile istiap haddinin aşıldığını ve rücu şartlarının oluştuğu kabul edilerek hesap raporunda belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş; ancak, istiap haddi aşımının kazada münhasıran etkili olup olmadığı ve başka etkenlerin kazada rol oynayıp oynamadığı konusunda bir değerlendirme yapılmamış; mahkemece, kaza tespit tutanağı ve kesinleşen ceza mahkemesi kararı esas alınmak suretiyle, davacının davalıya rücu hakkı olduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin araştırma ve değerlendirmesi eksiktir.
Bu durumda mahkemece; davacı sigortacının rücu hakkının doğması için, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana gelip gelmediğinin saptanması gerekliliği göz önünde bulundurularak; dosya kapsamındaki tüm iddia ve savunmalar ile deliller göz önünde bulundurulmak suretiyle, ceza mahkemesi dosyası da dosya arasına alınarak sigortalı araç sürücüsünün kaza esnasında istiap haddini aşar şekilde yolcu taşıyıp taşımadığı (taşınan yolcu sayısı- yolcuların yaş ve ağırlıkları- araç istiap haddi vs. gözetilip), anılan tarzda bir taşıma varsa istiap haddi aşımının kazanın meydana gelmesinde münhasıran etkili olup olmadığı konularında, İTÜ veya Karayoları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.