Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10153
Karar No: 2017/8072
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10153 Esas 2017/8072 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı tarafın söz konusu bayilik sözleşmesinin süresinden önce sona erdiğini iddia ederek davalıdan belirli bir miktarın iadesini talep ettiği ancak mahkeme tarafından reddedildiği belirtiliyor. Ayrıca, davacı tarafın cezai şart talebinin de geçersiz olduğu belirtilerek davanın reddedildiği ifade ediliyor. Kararda ayrıca, söz konusu sözleşmelerde iade edilmeyeceği belirtilen hizmet bedelinde davacı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan bir eksiklik olduğuna dair savunmalar yapıldığı ve yine cezai şart talebinin de geçersiz olduğu ifade ediliyor. Mahkeme kararı detaylıca incelendiğinde, kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: Ticaret Kanunu'nun 125, 146 ve 151. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2016/10153 E.  ,  2017/8072 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükümlerin asıl ve birleşen davanın davacısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 11/06/2015 günü asıl ve birleşen davanın davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davanın davalı vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra yapılan temyiz incelemesinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için 11/02/2016 günlü geri çevirme kararı verilmiş ve eksikliklerin giderilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Asıl davada davacı vekili,taraflar arasında 24/05/2005 tarihli Akaryakıt Bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalıya sözleşme ile 26/12/2018 tarihine kadar bayilik hakkı tesis edildiğini, akabinde Rekabet Kurumunun almış olduğu bir kısım kararlar ile davalı bayi ile yeniden 24/05/2009 tarihinde 05/03/2011 tarihine kadar geçerli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, ayrıca Alpet markası altında bayilik faaliyetinin gerçekleştirildiği gayrimenkulde ilk akaryakıt bayilik sözleşmesi ve intifa senedi kapsamında müvekkili şirket lehine Tapu Sicil Müdürlüğünün 26/12/2003 tarihli ve4886 yevmiye nolu intifa senedi ile 15 yıllık intifa hakkın tescil edildiğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında bayilik ilişkisinin Rekabet Kurumunca yapılan düzenlemeler sonucunda, bayilik ilişkisinin süresinden önce 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam anlamı ile yerine getirdiğini, söz konusu akaryakıt ve servis istasyonunda 15 yıl süre ile Alpet kurumsal kimliği ve markası altında akaryakıt satışı yapılacağı inancıyla 251.556,00 TL lik bir yatırım yapılmış olduğunu, bayiye bununla birlikte 04/04/2004 ve 04/06/2004 tarihlerinde toplam 114.932,39 TL bayilik hizmet bedeli ürün olarak teslim edildiğini,davalının sebepsiz zenginleşme nedeni ile aldıklarını vermekle yükümlü olduğunu ileri sürerek sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğu 05/03/2011 ile 26/12/2008 tarihleri arası dönem için 204.039,89. TL nin dava tarihinden itibaren yatırımın kullanılmayan süresine tekabül öden bakiye anaparaya işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacı şirket ile 24/05/2004 tarihli sözleşmeyi müteakip 14/05/2009 başlangıç -18/09/2010 bitiş ve 06/10/2010 başlangıç - 05/03/2011 bitiş tarihli sözleşmelerin akdedilmiş olduğunu, davacının hizmet bedeli olarak ödemeleri 15 yıllık intifa karşılığı yaptıklarını beyan ettiklerini ancak bunun gerçeği yansıtmadığını, iddianın aksine belirli bir şarta bağlı olarak ödeme yapılmadığını, davacının kendi sunduğu faturalardan da görüleceği üzere nakit bir ödeme gerçekleşmediğini, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın Hibe olarak ürün verdiğini, iade talebinin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkilinin kusuruna dayalı ya da davacının haklı nedenle bir feshi olmadığını, son sözleşmenin yine mutabakata dayalı sözleşme süresinin sona ermesi ile nihayet bulduğunu, davacının hibe ödemesi müvekkile ait istasyonun kurulum inşasının bir kısmı için harcandığını, davacı tarafından ödenen paraların büyük kısmının kendi işini yürümesi kendi kurumsal kimlik ve reklamının yapılması amacı ile ariyet malzemelerinin oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili,davanın tarafları arasında akaryakıt bayiliğine ilişkin sürekli bir borç ilişkisi mevcut olup, işbu hukuki ilişki Rekabet Kurulu"nun tebliği ve kararları nedeni ile öngörülen süreden daha erken sona erdiğini,huzurdaki davada davacı, taraflar arasındaki bayilik dikey anlaşmasının ilk 5 yılında (24.05.2004 - 24.05.2009 tarihleri arasında) davalı bayinin yapmış olduğu beyaz ürün alımları incelendiğinde, bayiin taahhüt ettiği miktarlarda alımı gerçekleştiremediğinin saptandığını, bayinin satış taahhüdünden eksik sattığı beher m3 beyaz ürün için belirlenmiş olan o tarihteki motorindeki dağıtıcı şirket payı esas alınarak yapılan hesaplama sonunda cezai şart alacaklısı çıktığını, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 dolar cezai şartın ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir.
    Birleşen davada davalı vekili, davacı şirket ile 24/05/2004 tarihli sözleşmeyi müteakip 14/05/2009 başlangıç -18/09/2010 bitiş ve 06/10/2010 başlangıç - 05/03/2011 bitiş tarihli sözleşmelerin akdedilmiş olduğunu,yeni sözleşme düzenlenmesi iile mutabakat ve ibranın gerçekleşmiş olduğunu ,davacının kabul ettiği yeni sözleşme hükümleri ile eski döneme ait iddia ve hak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda,taraflar arasında ilki 24.05.2004 tarihinde imzalanan ve bu tarihte yürürlüğe giren Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, taraflar arasında sürekli bir borç ilişkisi doğurmuş ve işbu borç ilişkisine yönelik olarak 24.05.2009 başlangıç tarihli, 20.09.2010 başlangıç tarihli Akaryakıt bayilik Sözleşmeleri akdedildiği davanın tarafları arasındaki sözleşmelerde bayilik hizmet bedeli adı altında davacının davalıya bir kazandırma yapması öngörülmediği gibi, bu kazandırmanın intifa hakkının ve sözleşme ilişkisinin süresinden evvel son bulması halinde davalı tarafından iade edileceğine ilişkin bir hüküm de bulunmadığı,bu nedenle davacının davalıdan dava konusu olan hizmet bedelinin iadesi adı altında bir talepte bulunamayacağı,davacının 2004 yılından beri davalıdan eksik mal alımı nedeniyle herhangi bir cezai şart talebinde bulunmaması, sonradan akdedilen yeni sözleşmelerde bu hakkını saklı tutan bir kaydı sözleşmelere koymaması, davacının bu hakkından vazgeçtiğini gösterdiği,davalı, davacının tutumunu cezai şart talebinden vazgeçme şeklinde yorumlamakta haklı olduğu,davacının cezai şart talep etme hakkının olmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi