Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-a ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51. maddesi gereği ertelenmesine dair... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2012/107 esas, 2013/366 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/11/2019 gün ve 94660652-105-07-10476-2019- Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2019 gün ve 2019/117873 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık ... ile birlikte anılan suçu işlediği iddia edilen diğer sanık ... ...tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20/03/2017 tarihli ve 2014/29821 esas, 2017/3190 karar sayılı ilamında "Sanığın temyiz dışı sanık ... ile birlikte ...ait kabloları kestikten sonra köy azasının görmesi üzerine kabloları olay yerinde bıraktıkları ve ertesi gün almak üzere geldiklerinde olay yeri yakınlarında bir petrol istasyonunda yakalandıkları, ancak kabloların olay yerinde bulunmadığı gibi sanıkların araçlarında da ele geçirilemediği anlaşıldığından hırsızlık suçunun tamamlandığına dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde tartışılmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini, 2)Görgü tanığının sanığı, temyiz kapsamı dışındaki diğer sanık ile birlikte olay yerinde gece saat 01:00 - 02:00 sıralarında gördüğünü belirtmesi karşısında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden zaman diliminin tespit edilemediğinden bahisle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş,...BOZULMASINA..." şeklinde karar verildiği anlaşılmakla,
Temyiz incelemesine konu olmayan sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde,
1- Sanığın diğer sanık ... ...ile birlikte ..."a ait kabloları kestikten sonra köy azasının görmesi üzerine kabloları olay yerinde bıraktıkları ve ertesi gün almak üzere geldiklerinde olay yeri yakınlarında bir petrol istasyonunda yakalandıkları, ancak kabloların olay yerinde bulunmadığı gibi sanıkların araçlarında da ele geçirilemediği anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 35. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Görgü tanığının sanığı diğer sanıkla birlikte olay yerinde gece saat 01:00-02:00 sıralarında gördüğünü belirtmesi karşısında 5237 sayılı Kanun"un 143. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanık ...’ın yokluğunda verilen... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2012/107 Esas - 2013/366 Karar sayılı mahkumiyet hükmü, temyiz edilmediğinden bahisle 05/09/2013 tarihinde kesinleştirilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde sanığın duruşmada bildirdiği adrese 16/08/2013 tarihinde yapılan tebligatın -UYAP kayıtları incelendiğinde 16/08/2013 tarihi itibariyle sanık cezaevinde bulunduğundan- usulsüz olduğunun, sanık tarafından öğrenme tarihi olarak 04/10/2013 tarihi belirtilerek 11/10/2013 tarihli temyiz dilekçesi verildiğinin ve bu temyiz dilekçesinin UYAP kayıtlarında yer aldığının anlaşılması karşısında, kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, (ANTALYA) 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2012/107 Esas - 2013/366 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.