Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3020
Karar No: 2019/3190
Karar Tarihi: 19.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3020 Esas 2019/3190 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Muvazaalı işlemin iptali davasında davalı tarafın açıklamalarının dikkate alınması sonucu, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın temyizi üzerine yapılan incelemede, davacının amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaalı işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle davanın BK'nun 19. maddesine göre muvazaalı işlemin iptali istemi olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak, taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi mümkündür. Dava konusu taşınmazın devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerektiği ve dava dışı kişinin de dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, İİK'nın 277. ve izleyen maddeleri ile İİK 283/1,2 maddelerine vurgu yapılmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2018/3020 E.  ,  2019/3190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ... hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını dava konusu 522 ada 5 parsel ile 487 ada 8 parselin muvazalı olarak davalı ..."e devredildiğini, daha sonra 487 ada 8 parseli ..."na onun da davalı ..."e devredildiğini belirterek bu muvazaalı satışların iptalini istemiştir.
    Davalı ..., haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... ve ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, borçlu hakkında yapılan takipte ödeme emri tebliğ edilmediği bu nedenle hakkında kesinleşmiş takip bulunmadığı gibi aciz belgesinin de sunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava BK"nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işemin iptaline ilişkindir.
    1-HMK"nın 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen
    hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
    Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK"nun 19 dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir.İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
    3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır.Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir.İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir.Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Bu nedenlerle mahkemenin davayı BK"nun 19. maddesindeki muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi gerekirken, yazılı şekilde nitelemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    2-Dava konusu 487 ada 8 parsel davalı borçlu tarafından, davalı ...’e o da dava dışı ...’na onun da davalı ...’e devretmiştir. Bu taşınmaz ile ilgili
    satışın iptaline karar verilmesi için taşınmazı devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Bu halde ise davalı ...’ten taşınmazı devir alan dava dışı ...’nun da davaya dahil edilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi